7 Nisan 2009 Salı

Dün Sabahtan Beri

Rize’li Dursun, çocukluk arkadaşı Temel’e:
"Bari nihayet bulabildin mi bir iş?" diye sormuştu.
Temel de:
"Buldum buldum ama bulduğum işin zorlukları yanında, cehennemin katran kazanları bile, seçimleri yeni kazanmış belediye başkanlarının gülücükleri gibi kalır."
Ve başlamıştı neler çektiğini anlatmaya:
"Sabahları saat 7’de geleceksin yaş sebze hali’ne. 5 dakika geciksen hemen kapı dışarı ediliyorsun. Öğleleri sadece 15 dakika yemek tatili. Hemen başlaman gerekiyor işe. Akşam saat 7’ye kadar anandan emdiğin süt fitil fitil burnundan gelmede. En az 50 kilo ağırlığındaki küfeleri, kamyonlardan hale, halden kamyonlara taşıyıp duracaksın. Üstelik de koşturarak. Hele bir yürümeye kalk da bak, nasıl sövülüyor anana avradına gör. Şöyle biraz nefes almak için, 1 saniye bile durma olanağın yok. Dediğim gibi, cehennemden de beter bir yer."
Temel sürdürüyormuş anlatmasını:
"Akşam eve döndüğünde ölü gibi hemen düşüyorsun yatağa; ancak kurabiliyorsun çalar saati sabahın saat 5’ine."
Dursun:
"Vah zavallı Temel vah, demiş; korkunç şeyler anlatıyorsun, hepsi gayri insani. Ne zamandan beri çalışıyorsun orada?"
Temel içini çekmiş:
"Dün sabahtan beri."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder