5 Nisan 2009 Pazar

Özlüyorum

Özlüyorum öyleyse varım, hayattayım. Hayatın bize sunduğu olağanüstü nimetlerin farkındayım. Bu ne hoş yolculuk? Sonuç mutluluksa ve mutluluk bir yolculuksa pişmanlığa izin vermemeli. Şu kısa hayatımızda mutluluğu iyi ki ertelemedik. Birbirimizin yoluna çıkmakla ne de iyi ettik... Yüreğim böylesine bir sevgiyle doluyken ölümcül bir hastalığa yakalanabilir miyim ben? Bu aşkı yaşamak kaderimizde varmış. Ancak bu bildiğimiz bir aşk değil. Aşktan da üstün bir şey. Özenli, kıskandıracak, masum ve duygusal bir aşk. Çılgınca bir aşk. Ömrümüz arttı. Çünkü sen, yaşamaktan yorulduğum bir anda geldin bana.
5000 yıllık aşkın yaşandığı şehrim seninle anlam buldu. Ve her şey seninle başladı. Sen olmasaydın her şey bir hiç olurdu. Sensiz geçen anlarımda kayda değer bir şey yok.
Özlüyorum, öyleyse varım, hayattayım. Seni, hayatı sevdiğim gibi seviyorum. Aklımda, fikrimdesin. Sen bendesin, ben de sende. Hayatta hiç kimseyi senin kadar sevmedim. Hayatta hiç kimse beni senin kadar sevmedi. Bundan daha güzel bir denklem olur mu? Bundan daha büyük bir mutluluk var mı? Seni sevmek, güçlü olmamın kaynağıdır. Tutunacağım bir daldır. Hayatımda ilk kez fark ettim. “Seni seviyorum” demenin mutluluğunu... Anladım ki, bu iki sözcük, söylendikçe büyür ve anlamının çok daha ötesinde bir anlama kavuşur. Bu iki sözcük öylesine bir sihir taşır ki hem söyleyeni hem de söyleneni mutluluğun doruklarına taşır. Sözüm söz...
Seni sevmeden geçirdiğim bir günüm olursa (ki olmayacak) Ömer Hayyam çarpsın beni. Tartısı yok bu sevginin. Bilinen hiçbir ölçü birimi ile ölçülemiyor. İnsan kendisi biliyor, hissediyor ne kadar çok olduğunu...
Seni ne kadar çok sevdiğimi, ileride daha iyi anlayacaksın. Seni görmek demek, dünyanın tüm çiçeklerini bir arada görmek demek. Gökkuşağının 7 rengine dokunmak demek... En güzel şarkıyı söylemek, en güzel resme bakmak, en güzel şiiri okumak demek... Belki de hiç ölmemek demek.
Özlüyorum öyleyse varım, hayattayım. Sabahın köründe ayaktayım. Gözüme uyku girmediği zaman, sen giriyorsun içeri gönül kapımdan. İlk aklıma gelenimsin. İlk önce gözlerini görüyor, gülüşünü hatırlıyorum. Çünkü ben, senin yüreğini gördüm. Kimsenin görmediğini gördüm. İşte bu yüzden dualarımı gönderiyorum. Ve daima söyleyecek bir çift sözüm var sana. Bıkmadan usanmadan tekrarlıyorum. Seni seviyorum. Yüzünde bir serinlik duyarsan anla ki benim nefesimdir. Yeni güne seninle başlamak bir ihtiyaç benim için.
Özlüyorum öyleyse varım, hayattayım. Nefes alıp veren her insan, yaşadığını sanır değil mi sevgili? Yaşadım diyebilmek için sevmek gerek. Ben yaşadığımın farkındayım. Çünkü, içim dışım sen. Yorulmayacağım seni sevmekten. Yeter ki yüreğinde nokta kadar yerim olsun. Çünküsü yok, nedeni yok sevmenin. Zamanı hiç yok. Ben seni bu kadar seveceğimi hiç düşünmedim. Ben, ben olmaktan çıktım. Herkes beni ben zannediyor ama yanılıyor. Nerede olursan ol, ne yaparsan yap, sen benim dünyamın merkezindesin. Sevginin gücü üzerimizde bizim. Bu öyle bir güç ki tüm dünya bir araya gelse değişmez.
Özlüyorum öyleyse varım, hayattayım. Senden çok şey öğrendiğimin farkındayım. Mutluluğun üzerine korkusuzca gitmeyi, mutlu olmayı sen öğrettin. Ben seninle yaşlandım galiba... Sen de biraz büyüdün. Sıkıntılı anlarımda gözlerin yetişiyor imdadıma. Gözlerini gözlerimin önüne getiriyorum. Gülüşünü de ekledim mi, ne mutlu bana...
Özlüyorum öyleyse varım, hayattayım. Gözlerin, gözlerime değdiğinden beri uçsuz bucaksız bir sevginin ortasındayım. Kalbini kalbime koydum, ruhunu ruhuma kattım, ortaya aşk çıktı. Ve anladım ki, sen gerçeğin ta kendisisin. Bana cesaret veren, elimden tutup bu yollardan geçiren gerçek. Kışın ortasında baharı getiren gerçek. Hiçbir sözcük kendimi anlatmaya yetmiyor. Kelimeler bitti, bitecek. Ancak, aşkımı ve seni ölümsüz kılmak için çırpınan kalbim durmadıkça, sana olan sevgim bitmeyecek. Seni çok seviyorum, kutsalım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder