29 Şubat 2012 Çarşamba

Meyva Kızartması (Soslu)


24 Şubat 2012 Cuma

Senden Bana Kalan


Alexander Payne’in yönettiği ve George Clooney, Shailene Woodley, Beau Bridges ile Judy Greer’in oynadığı Senden Bana Kalan (The Descendants), 24 Şubat 2012’de Tiglon Film dağıtımıyla Tiglon Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Bir deniz kazasında eşi ağır yaralanan ve Hawai’de büyük bir arazinin mirasçılarından olan Matt, kaza sonrasında iki kızıyla yeniden bir bağ kurmaya çalışır.
Mizahla dramın bir arada barındığı hikâye, duygusal yönü de ağır basan etkileyici bir yapıt.



22 Şubat 2012 Çarşamba

Bir Yudum Sevgi

Bazen "su" olmak lazım , sessiz sakin.!
Bazen "sel" olmak lâzım , öfkeli ve hırçın.!
Bazen "mum" alevi olmak lâzım , sabırla tükenmeyi bekleyen..!
 Bazense "volkan" olmak lâzım , önüne gelen her şeyi hızla tüketen.!
Kimine "su" olacaksın kimine "sel"!
Kimine "mum" olacaksın kimine "volkan".!
Kime ne olursan ol, ama Allah'tan başkasına asla "kul" olma...

17 Şubat 2012 Cuma

Fetih 1453


Faruk Aksoy’un yönettiği ve Devrim Evin, İbrahim Çelikkol, Dilek Serbest ile Recep Aktuğ'un oynadığı Fetih 1453, 16 Şubat 2012'de Tiglon Film dağıtımıyla Aksoy Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Hollywood standartlarındaki etkileyici prodüksiyonuyla bugüne kadar Türkiye’de gerçekleştirilen en iddialı yapım olan Fetih 1453, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethini en gerçek haliyle gözler önüne seriyor. Film altyapısından senaryosuna, kullandığı teknolojiden dekor ve kostümlerine kadar birçok ilke imza atıyor. Sadece sanal gerçeklik teknolojisine 2 milyon dolar bütçe ayıran film, Türkiye’de yapılan en görkemli film oldu.

16 Şubat 2012 Perşembe

Sevgilerde

Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden
Siz böyle olsun istemezdiniz
 Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.
Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vaktiniz olmadı.

 Behçet Necatigil

13 Şubat 2012 Pazartesi

Dişi Sinek

Adam mutfakta raketle sinek avlıyormuş.
Karısı içeri girmiş ve sormuş:
" Ne yapıyorsun? "
" Sinek avlıyorum."
" Kaç tane etkisiz hale getirdin?"
" 6 tane; üçü dişi, üçü erkek... "
" Nasıl anladın? "
" Üçü bira kutusunun üstündeydi, üçü de telefonun üstünde..."

Tecrübe

Ustaya başarısının sırrını sormuşlar.
"Doğru kararlar"demiş.
Sürekli, nasıl doğru karar alabildiğini öğrenmek istemişler.
Tek kelimeyle cevap vermiş.
"Tecrübe."
Peki tecrübe denen bu şeyin sırrı neymiş?
Usta, derinnn bir iç geçirmeden sonra şöyle demiş.
" Yanlış kararlar."

Sevmek

"Mükemmel biri mi?"
" Hayır."
" Çok mu güzel?"
" Hayır."
" Çok mu zeki?"
" Hayır. "
" Peki öyleyse neden o?"
" Bazen yalnızca seversin. "

11 Şubat 2012 Cumartesi

Duyguların Rengi


Tate Taylor’un yönettiği ve Emma Stone, Bryce Dallas Howard, Jessica Chastain ile Mary Steenburgen’in oynadığı Duyguların Rengi (The Help), 10 Şubat 2012'de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
1960'larda, Mississippi'de geçen film, sosyal kuralları yıkan ve kendilerini tehlikeye atan gizli bir yazı projesi etrafında sıra dışı bir dostluk kuran 3 farklı ve olağanüstü kadının ilişkisini anlatıyor. Eugenia, yeni mezun olmuştur ve bir yazar olarak çalışmak amacındadır. Aibileen, hayatı boyunca beyazların evlerinde çalışmıştır. Minny ise, 33 yaşında, iyi aşçı olan bir hizmetçidir


.Basın Bülteni: Uzun / Kısa

Marilyn ile Bir Hafta


Simon Curtis’in yönettiği ve Michelle Williams, Eddie Redmayne, Julia Ormond ile Kenneth Branagh’ın oynadığı Marilyn ile Bir Hafta (My Week With Marilyn), 10 Şubat 2012’de Tiglon Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Sir Laurence Olivier, Marilyn Monroe ve o dönem kocası Aurthur Miller'ı merkezine alan film, asistan Colin'in gözünden Marilyn Monroe'nun İngiltere'de geçen bir haftasını anlatıyor. Miller, İngiltere'den bir süre ayrılmak zorunda kaldığında genç asistana da, güzel aktristi İngiliz sosyetesi ile tanıştırmak ve eğlendirmek görevi düşüyor.

10 Şubat 2012 Cuma

Jack ve Jill


Dennis Dugan’ın yönettiği ve Adam Sandler, Katie Holmes, Al Pacino ile Elodie Tougne’nın oynadığı Jack ve Jill (Jack and Jill), 10 Şubat 2012’de Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
Jack, ikiz kız kardeşi Jill’i saymazsak kusursuz bir hayat yaşamaktadır. Her yıl şükran gününde, hayatını alt üst eden kız kardeşinin ziyaretine katlanmak zorundadır. Hafta sonunu kapsayacak bu ziyaret bir aya uzadığında, kardeşler sadece ikizlerin yapabileceği şekilde birbiriyle tartışır ve alay ederler. Jack, hiç gitmeyecek sandığı Jill’i göndermek için çeşitli plânlar yapar.

Sürücü


Nicolas Winding Refn’in yönettiği ve Ryan Gosling, Carey Mulligan, Bryan Cranston ile Albert Brooks’un oynadığı Sürücü (Drive), 10 Şubat 2012’de Medyavizyon Film dağıtımıyla Medyavizyon Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Hollywood'da dublörlük yapan ve iyi araba kullanabildiği için geceleri de soygunlara katılan araba sürücüsünün hayatı, komşusu Irene'nin hapisteki kocasına yardım etmeyi kabul etmesiyle daha da tehlikeli bir hale bürünür. Bir anda Los Angeles'ın en tehlikeli adamlarının hedefi olur. Kendisinin, Irene'in ve oğlunun hayatını da kurtarmak için yapacağı tek şey iyi araba sürmektir.

8 Şubat 2012 Çarşamba

Akıl

Akıl hastanesini ziyareti sırasında adamın biri sorar:
" Hastanızın iyileştiğini nasıl anlıyorsunuz?"
" Bir küveti suyla dolduruyoruz. Sonra hastaya bir kaşık, bir fincan ve bir kova veriyoruz. Küveti boşalt diyoruz."
" Anladım. Normal bir insan kovayı tercih eder tabii ki. Çünkü kova, kaşık ve fincandan büyük."
Doktor itiraz eder:
"Normal insan küvetin tıpasını çeker."

7 Şubat 2012 Salı

Yürek meselesi

Bir Hint masalına göre bir fare, kedi korkusundan ötürü devamlı endişe içinde yaşamaktadır. Büyücünün biri, fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür. Fare, kedi olmaktan mutluluk duyacağı yerde, bu kez de köpekten korkmaya başlar. Büyücü, onu bir kaplana dönüştürür. Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya başlar. Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkân yok. Onu gene eski haline döndürür. Ve der ki: "Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem."

Vazgeçmeyin

Sevdiği kıza kavuşamadığı için çekip gitmek isteyen gence, bilge adam sorar:
" Mecnun Leyla'sından vazgeçti mi? "
" Hayır."
" Kerem ateşten kaçtı mı?"
" Hayır."
" Ferhat dağları delmekten korktu mu? "
" Hayır."
" Ya Kocadağlı Ahmet?"
Bir süre susup düşündükten sonra genç sorar:
" Onu hiç duymadım."
Bilge cevap verir:
" Tabii duymazsın, Çünkü: O vazgeçti... Unutma,
vazgeçenler değil, mücadele verenler tarihe geçerler...

5 Şubat 2012 Pazar

Yalnızım Çünkü Sen Varsın

"gel" desen gelirdim
gittiğin uzakta bendim
dağ gibi bir ihanetten düştüm
bu kendime son gelişim

ölümbaz öpüşler kusuyorum ceplerime
kendimi suçüstü yakalıyorum
ve kentsizliğimin isimsizliğini
Araz'a uyak düşüyorum
gözlerime senden düşler sürüyorum
ıslak bileklerim kan bayramına yatıyor
bana en büyük tehdit yine ben oluyorum
sonra bir durağa yaslanıyorum
sonra bir kente
ve sen gidiyorsun
ben kanıyorum
diyorlar ki "kendini dinleme hiçbir şey söylemiyorsun"
oysa "gel" desen gelirdim biliyorsun

yorgun Haliç'e biraz inat
biraz ihanet bırakıyorum
ellerinden bir tedirginliği bir tehdidi avuçluyorum
aklıma düşüyorsun
düşüyorum
düşünce
üşüyorum
azgın hüzünlerle körlüğüme göçüyorum
ayrılığın saati kaç geçiyor bilmiyorum
yalanlarımla bir hiçlikteyim
beni içinden kaç

bu kentte her yağmur kendini ağlar
aklıma düşsen yalnızlık oluyorum
ağzımdaki uykudan öpmüyorsun nicedir
nerde kimi üşüyorsun
artık kendini yakan bir ateşim
kendimize birbirimizden düşler yapamıyoruz
şimdi boş duraklara yaslanıyorum
boş kentlere
oysa "gel" desen gelecektim

gün düşlerime dönüşlerimde
bakışın içiyor beni gözlerimden
gövdemi düşürüyorum güz yavrusu duraklara
uzaklığına uzanıyorum
sevdiğin sonbahar geçiyor üstümden
ama artık hiçbir göğü içmiyorsun dudaklarımdan
yıkılıyorum şarkılara
"kimseler biliyor"
yalnızlık dostumdu
şimdi korkum oluyor
oysa "gel" desen gelecektim

artık her şey kımıltısız bir geceye dönüşüyor
güz artığı saçlarımda oynaşan sensizlik
göz karana yenik düşüyor en korkak yanlarımdan
kendimi yitirdikçe sana gidiyorum
göbek çukurumda sobelere karanlık uyutuyorum
düş satıcısı ispiyoncu bir ihtiyarın insafına kalıyorum
uysal yalnızlıklar satın alıyorum
gülüşümle ödeyerek
ve içimde yalancı bir katil taşıyorum
yeni utançlar biriktiriyorum eski günahlarıma
cüzamlı ruhlar cehennemine gidiyorum ben
kirli sözlerimi temize çekme
oysa "gel" desen gelecektim

gözlerim ihanete ihbar taşıyor
kuşkulu bir cinayeti fısıldıyor kaşlarına
sözü namluna sürmelisin şimdi
en yaralı yanımdan vurmalısın beni
çünkü uçmak düşmeyi göze almaktır

avlunda bıraktığım az kullanılmış intiharları deniyorum
ne vakit nikotinli ellerinden yola çıksam
susuşuna kan döküyor gözlerim
sen gözüne çiğ kaçtı sanıyorsun
oysa bilmelisin Araz'ım
kimsenin içi görünmez
ve hiç bulamadıklarını
asla yitiremezsin
bak şimdi aramızda sessiz kalıyor
söylenecek bütün sözler

her sabah akşam oluyorsun
alnından ellerine damlıyorsun
yüzündeki yağmurla iniyorsun kente
içine dert oluyorsun kentin
dışına yağmur
yüreğinde dağılıyor kristal şehirler
duvarların kan öksürüyor
ve sen
başkalarının gözlerini
yüzümde aramamayı öğreniyorsun
beni bir durağa yaslıyorsun
beni bir kente
gidiyorsun
oysa "gel" desen gelecektim

susmak en inatçısı olmaktır yalnızlığın
en susmakta neydi öyle
sen en dinlerken
biliyorum Araz'ım
insan kendini bulmamalı, hep aramalı
gittiğin yerden başlıyorum öyleyse
gece cinnetlerimi de alıp yanıma

denize bakmayı bilmeyenler
bir gün mutlaka boğulur
işte bundandır gözlerinden kaçışlarım

siz hiç yar saçının bir telinden kendinize gurbet yaptınız mı

ben şimdi gurbetim
içimde taşıyorum
heba olsa da senlerce yılım
oysa "gel" desen gelecektim

ömrümden düşürdüğüm sol anahtarlarına takılıyorum hep
ve hayat yüklü kamyonlar geçiyor üstümden
şairler ölüdür derler
inanmıyorum


en karanlık ceketimi giyiyordum
ışığa kördüm çünkü
şimdi ise güneşe ilerliyorum
dirilmek için

kimliği paslanıyor eski bir anarşistin
gecenin kör gözünden utanıyorum
hadi bana en militan kelimelerle saldır
batır içime cümlelerini
beyhude bir dehşet bırak
hak ediyorum

gizlilikten ölmek üzere olan bir akrep sızıyor içime
can kaybından ölüyorum
cenazemde namaz kılacağım
zan altındayım
yalanıma inanıyorum

yorgun söylentiler kanıyor solgun yaralarımdan
kırılır mı bilmem hüznümde taşıdığım kin
kinim kendime
susuşum sana
küsüşüm tüm dünyaya

üstü kalsın ihanetimin
"gel" desen gelecektim

yine bir tren geçiyor içimden
sen kesiliyorum gülüşümün karşılığı
saçların bir rüzgarın öyküsünü taşıyor
görmüyorum söylemiyorsun kırılıyorum
hiçliğimin etleri yolunuyor şizofrenik bir gecede
sana bir öykü çıkarıyorum ağzımdan
süsle beni ey aşk
geçtiğin yerleri öpüyorum

yarısı yanık bir aşkın küllerini taşıyorum
dişlerindeki nikotin tadı terkimde
sirenler ve ateş hatları içip
sesini peydahlıyorum kendimden ve kentimden
ıslak ceplerimi buluyorum el yordamıyla
yasadışıyım
tutukla beni gözlerimden

kalemim bitti yitirdi şiirini şuur
öldü kanımdaki mürekkep balığı
solumdaki sise intihar etti intiharlar
bir aşkı kaça katlayabilirdi ki ezik bir yürek
yaşamak için geç bir zaman
ölmek için ise erken

çok davullu bir senfoni sürçüyor
dikiş tutmaz ayrılığımda
kirpiğinden yapılma bir darağacına
geceyi asıyorum
yoksun
bu yağmurlar ıslatmıyor beni
bir durağa yaslanıyorum sensiz
gidişinin en sessiz harfinden yırtılıyorum
"gel" desen gelecektim oysa

kulaklarımdan bordo denizler dökülüyor
şimdi herkes biraz sen biraz acı
göğsümde bir vagon
gizli sözler batıyor
fırtınalar çıkıyor üstüme

şakağımda
intihar acemisi bir şairin
delilik provaları
arkandan uluyan kapılardan
söküyorum kokunu
yokluğunu kokluyorum
yokluğunu yokluyorum

çöz gözlerimi senden hadi
ücranda yak bakışımı
gözlerine bekçi sevdam
dünden ve senden kalmayım

içine her düşen
kendi keşfi sanıyor seni
oysa sen
melekleri bile kıskandıracak kadar kendinsin
ve kendini acıtmak istiyorsun
ama güller kendine batamaz
bilmiyor musun
"gel" mi diyorsun

herkes kendi gördüğüne bakar
peki hayatın rüzgarında kime yelkeniz
kıpırdamadan duramayız bir aşk boyu
hadi en kanadığımız yerden susalım
"gel" desen gelirdim
"git" dedin ve gittin

Aşka...
Rüzgara...
Ayrılığa...
Zamana...

Eyvallah...


Kahraman Tazeoğlu

3 Şubat 2012 Cuma

Güzel Günler Göreceğiz

Hasan Tolga Pulat’ın yönettiği ve Buğra Gülsoy, Nesrin Cavadzade, Uğur Polat ile Feride Çetin'in oynadığı Güzel Günler Göreceğiz, 03 Şubat 2012'de Medyavizyon Film dağıtımıyla Onaltıdokuz Film Yapım tarafından vizyona çıkarıldı.
Film, bir gün içerisinde İstanbul’da geçer. Beş farklı karakterin günlük hayatta kesişen yolları ve farkında olmadan birbirlerinin hayatına müdahalelerini anlatır.
Film, doğrusal olmayan kurgusu ile bütün hikâyeleri iç içe geçirerek anlatır. Bir günlük zaman dilimi; geriye, şimdiye ve ileriye atlanarak ilerler.
Basın Bülteni
Fotoğraflar
Web Sitesi
Fragman: 1 / 2
IMDb

Eş Ruhumun Eş Zamanı

R. Şanal Günseli’nin yönettiği ve Musa Uzunlar, Aylin Kabasakal, Uğur Çavuşoğlu ile Zeynep Utku’nun oynadığı Eş Ruhumun Eş Zamanı, 03 Şubat 2011’de Özen Film dağıtımıyla Ladybirds Production tarafından vizyona çıkarıldı.
Hayatlarında aynı şeyleri yaşayan bir kadın ve bir erkek. Evleniyor, boşanıyor ve bir oğulları oluyor. Geçmiş korkularının gölgeleri onları hep izliyor. Ama onlar yılmadan, pes etmeden umutla yollarına devam ediyor. Bir süre sonra kendilerini bir masal dünyasının içinde buluyorlar. Sevginin, insan yaşamına etkilerini gözler önüne seren gizemli bir öykü.

Basın Bülteni
Fotoğraflar
Web Sitesi
Fragman
IMDb

Savaş Atı

Steven Spielberg’in yönettiği ve Emily Watson, David Thewlis, Peter Mullan ile Niels Arestrup’un oynadığı Savaş Atı (War Horse), 03 Şubat 2012’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
Genç Albert'le sevgili çiftlik atı Joey'nin 2. Dünya Savaşı'nın başlangıcında geçen hikâyesi. Joey, Albert'in babası tarafından bir İngiliz süvarisine satılır ve cepheye gönderilir. Joey, karşılaştığı bütün hayatları etkiler ve değiştirir. Joey'i unutamayan Albert, arkadaşını bulup eve getirmek amacıyla Fransa'daki savaş meydanına gitmek üzere evden ayrılır.
Basın Bülteni: Kısa / Uzun
Fotoğraflar
Web Sitesi
Fragman
IMDb

2 Şubat 2012 Perşembe

Anneden Öğütler

Bundan 20 yıl sonra, yaptıkların değil, yapamadıkların için üzüleceksin. Dolayısıyla halatları çöz. Güvenli limandan uzaklara yelken aç. Rüzgârı yakala, hayal kur, keşfet.
Yapabileceğin kadar söz ver. Sonra, söz verdiğinden daha fazlasını yap.
Oturarak başarıya ulaşan tek yaratık tavuktur.
Dertlerini gözyaşlarında boğmak isteyenlere, dertlerin yüzme bildiğini söyle.
Dalın ucuna gitmekten korkma. Meyve oradadır.
Şans bukalemun gibidir. Biraz zaman tanı, mutlaka değişecektir.
Başlamak için en uygun zamanı beklersen hiç başlamayabilirsin. Şu anda bulunduğun yerden, elindekilerle başla.
Zamanlarının büyük bir kısmını para kazanmak ve saklamakla geçiren insanlar, sonunda, en çok istediklerinin satın alınamayacak şeyler olduğunu anlarlar.
İnsanın tüm evrende kesin olarak düzeltebileceği tek bir şey vardır: Kendisi.