31 Aralık 2013 Salı

Uzun Evliliğin Sırrı

 Rize’de “Uzun Evliliğin Sırrı” konulu seminerde konuşan 50 yıllık evli Temel diyor ki:
" Eşime hep iyi davrandım, memnun ettim, en önemlisi 25. yıldönümümüzde onu Amerika’ya götürdüm."
Sormuşlar:
" Peki 50. yıldönümünde eşin için ne yapacaksın?"
" Gidip onu geri getireceğim..."

30 Aralık 2013 Pazartesi

Ressam ve Bakanlar

Arkadaşı olan ressamın sergisine gelen adam:
" Kutlarım, sergi açılışına bakanlar gelmiş " dediğinde, ressam şu cevabı vermiş:
" Ne önemi var ki bakanlar geleceğine, keşke biraz da alanlar gelseydi!.."

29 Aralık 2013 Pazar

Yılbaşı Kartı

Adam yılbaşı kartı bakarken, satıcı kız bir kart gösterdi kendisine. Kartın arkasında şu yazıyordu;
“Bütün hayatım boyunca sevdiğim tek kadına.”
Adam satıcıya;
“Bu gerçekten çok güzel. Bana bunlardan altı adet verir misiniz?”

28 Aralık 2013 Cumartesi

Direniş Günlerinde Aşk

Olivier Assayas’ın yönettiği ve Clement Metayer, Lola Creton, Felix Armand ile Carole Combes’in oynadığı Direniş Günlerinde Aşk (Apres Mai - Something In The Air), 27 Aralık 2013'de M3 Film dağıtımıyla Kurmaca Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Romantik karşılaşmalar ve sanatsal keşiflerle dolu bir yolculuk. 70´lerin başı, Paris... Genç lise öğrencisi Gilles kendini dönemin siyasal akımlarına kaptırmış, radikal düşünceleri ile kişisel tutkuları arasında gidip gelmektedir. Ait oldukları yeri bulmak isteyen Gilles ve arkadaşları önce İtalya'ya, oradan da Londra'ya sürüklenecektir.
Basın Bülteni
Fotoğraflar
Fragman: Türkçe Altyazılı / Orijinal
IMDb

27 Aralık 2013 Cuma

Senin Hikayen

Tolga Örnek’in yönettiği ve Timuçin Esen, Selma Ergeç, Nevra Serezli ile Sait Genay’ın oynadığı Senin Hikayen, 27 Aralık 2013’de Warner Bros. dağıtımıyla TAFF Pictures tarafından vizyona çıkarıldı.
Hakan ile Esra evli bir çifttir. Birbiriyle gayet iyi anlaşan bu çiftin kariyerleri de, 7 yıldır devam eden evlilikleri de bir dönüm noktasındadır ve çocuk sahibi olma kararı alırlar. Karar aşamasında devreye bir de “babaanne” olmayı kafasına fena halde koymuş olan, Hakan’ın annesi Meral girer. Maddi durum, anne-baba olma sorumluluğu gibi bir çok etken vardır. Ancak bir bebek bütün hayatları değiştirir.
Basın Bülteni
Fotoğraflar
Web Sitesi
Fragman
IMDb

26 Aralık 2013 Perşembe

Genç & Güzel

François Ozon’un yönettiği ve Marine Vacth, Geraldine Pailhas, Frederic Pierrot, Fantin Ravat’ın oynadığı Genç & Güzel (Jeune & Jolie), 27 Aralık 2013’de M3 Film dağıtımıyla Filma Ltd. tarafından vizyona çıkarıldı.
“4 mevsim ve 4 şarkıyla 17 yaşındaki bir kızın çağdaş portresi” olarak tanımladığı son filminde François Ozon, Luis Bunuel'in meşhur Gündüz Güzeli (Belle De Jour) filmini çağrıştıran bir öyküyü ele alıyor. Filmin merkezindeki Isabelle ergenlikten henüz çıkmıştır cinsel uyanışıyla ve aşk arayışını bir fahişe olarak yaşamayı tercih eder. Beden, ergenlik, aile ve cinsellik kavramlarını tartışmaya açan filmde geçen her bir mevsime bir Françoise Hardy şarkısı eşlik ediyor.
Basın Bülteni
Fotoğraflar
Web Sitesi
Fragman
IMDb

22 Aralık 2013 Pazar

Yarım Kalan Mucize

Biket İlhan’ın yönettiği ve Nihan Belgin, Yetkin Dikinciler, Umut Beşkırma ile Dolunay Soysert’in oynadığı Yarım Kalan Mucize, 20 Aralık 2013'de İFP dağıtımıyla Kinema Film tarafından vizyona çıkarıldı.
2. Dünya Savaşı atmosferinde, Anadolu’da açlık ve sefaletin doruğa çıktığı zamanlar. Nahide, yaşadıklarının bilincinde olmayan zavallı kızlardan biridir. İlkokul öğretmeni onun yazgısını değiştirmesini ister. Bunun en iyi yolu Nahide’nin Köy Enstitüsü’ne gitmesidir. Erkek kılığında köyünden kaçıp, okula gitme çabası aslında Anadolu’da yeni bir eğitim seferberliğinin habercisidir.
Basın Bülteni
Fotoğraflar
Facebook
Fragman
IMDb

21 Aralık 2013 Cumartesi

Kedi Özledi

Mustafa Şevki Doğan’ın yönettiği ve İlker Ayrık, Algı Eke, Erkan Sever ile Selim Erdoğan’ın oynadığı Kedi Özledi, 20 Aralık 2013’de Warner Bros. dağıtımıyla Avşar Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Yönetmenin uzun süredir üzerinde çalıştığı üçlemenin ilk filmi. Modern hayatta birbirini çok seven ancak ilişkilerinde sorunlar yaşayan bir çiftin, bir kedi aracılığıyla ilişkilerini onarması süreci anlatılıyor. iki aşığın, etrafındaki insanlar tarafından yıpratılmaya çalışılan ilişkileri, arada kalan kedi sayesinde düzelmeye başlar.
Basın Bülteni: 1 / 2
Fotoğraflar
Web Sitesi
Fragman

20 Aralık 2013 Cuma

Sürgün

Erol Özlevi’nin yönettiği ve Tolgahan Sayışman, Saadet Aksoy, Mahir Günşiray ile Ruhsar Öcal’ın oynadığı Sürgün, 20 Aralık 2013’de Pinema Film dağıtımıyla Erler Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Çocukluklarından beri birbirlerine aşık olan Eleni ve Sedat evlenmeye karar verirler ancak Eleni’nin babası Stavro, şiddetle karşı çıkar. Hükümet, Yunan pasaportlu vatandaşlara sürgün kararı çıkartır. Stavro da sürgün edilecekler arasındadır ve birkaç gün içinde sınır dışı edilir. Atina’ya, gitmekle sevdiği adamın yanında kalmak arasında seçim yapmakta zorlanan Eleni çok mutsuzdur.
Basın Bülteni
Fotoğraflar
Web Sitesi
Fragman
IMDb

19 Aralık 2013 Perşembe

Önemli Olan

Hazır olun ya da olmayın, bir gün sona geleceksiniz. O gün geldiğinde zenginliğiniz, hıncınız, kininiz, öfkeleriniz, hayal kırıklarınız, umutlarınız, tutkularınız, planlarınız ve yapmak istediklerinizin hiçbir önemi kalmayacak!
Öyleyse önemli olan nedir?
Yaşadığımız günlerin değeri neyle ölçülür? 
Önemli olan, ne aldığınız değil, ne verdiğinizdir. 
Önemli olan, öğrendikleriniz değil, öğrettiklerinizdir. 
Önemli olan, doğruluk, dürüstlük, merhamet, fedakârlık ve cesaretle atmış olduğunuz her adımla, başka hayatları zenginleştirmiş olmanızdır.
Önemli olan, yetenekleriniz değil, karakterinizdir.
Önemli olan kaç kişi tanıdığınız değil, siz gittiğinizde ebedi bir yoksunluk hissedecek olan insanların sayısıdır.
Önemli olan, sizin hatıralarınız değil, sizi sevenlerin kalbinde yaşayacak olan hatıralarınızdır.
Önemli olan, ne kadar uzun süre hatırlanacağınız değil, kimler tarafından ne şekilde hatırlanacağınızdır.
Önemli bir hayat yaşamak rastlantıyla olmaz.
Önemli olan, şartlar değil, seçimlerinizdir.
Önemli bir hayat yaşamayı seçin. 


Michael Josephson

18 Aralık 2013 Çarşamba

4 Soru 4 cevap

Bir adam Hz.Ali'ye geldi ve "Sana sormak istediğim dört sorum var" dedi.
Hz. Ali:
" Buyur, sor..."
" Vacip nedir?"
"Vacipten evvel vacip nedir?"
"Tövbe etmek vaciptir. Günahları terk ise ondan önce vaciptir."
"Yakın nedir? Yakından yakın nedir?"
" Kıyamet yakındır; ölüm ondan daha yakındır. "
" Acayip nedir?"
"Acayipten daha acayip nedir?"
" Dünya acayiptir. Dünyayı sevmek ise ondan daha acayiptir. " Ve son soru:
" Zor nedir?"
"Zordan daha zor nedir?"
" Kabir zordur; azıksız, amelsiz kabre girmek ondan daha zordur."

17 Aralık 2013 Salı

Kaynana

Yaşını başını almış iki eski arkadaş hanımefendi yolda karşılaşmışlar. Hal hatır sormuşlar.
Sıra çocuklarına gelmiş. "Senin oğlan nasıl, evlendi mi?" diye sormuş biri, "Evlendi" demiş öteki, "Evlendi ama ah, sorma, öyle bir gelin çıktı ki, felâket!.. Sabahtan akşama çalışıyor, evde doğru dürüst yemek pişmiyor; üstelik bazen oğluma yemek pişirttiriyor.
Sabah kahvaltısını bile oğlum hazırlıyor. Ne dikiş var, ne ütü. Bir kadın bulmuş, bütün işi ona yaptırtıyor. Sanki prenses! Çok üzgünüm, çok..." demiş arkadaşı,
"Peki kızın nasıl, o da evlendi mi?" Kadın başlamış anlatmaya:
" O da evlendi, ama o çok mutlu. Öyle iyi bir damadım var ki, kızımın elini sıcak sudan soğuk suya sokturmuyor. Kızım çalıştığı için çok yoruluyor; çoğu akşam, yemekleri beraber pişiriyorlar, hatta bazen damadım hazırlıyor. İnanır mısın öyle iyi bir çocuk ki, tatil günlerinde kahvaltısını kızımın yatağına götürüyor. Bir kadın bulmuşlar, evin bütün işlerini o yapıyor; kızım evde hiç yorulmuyor, prensesler gibi oturuyor.
Kocası da ondan iş beklemiyor, çok memnunum, çok.

16 Aralık 2013 Pazartesi

1 Pirinç Tanesi

Babaannem eğildi aramaya başladı. Sağa bakıyor sola bakıyor bulmaya çalışıyor…. Çocukluk işte ‘aman babaanne’ dedim. ‘Bir pirinç tanesi için bu kadar caba harcamaya yorulmaya değer mi?’ Rahmetli ilk defa sertleşti bana karşı öfkeyle doğruldu. ‘Sen oturduğun yerden ahkâm kesiyorsun ‘ dedi. ‘Hiç pirinç üretilirken gördün mü? İnsanlar ne kadar zorluk çekiyorlar. Bir pirinç tanesinde kaç insanin göz nuru alın teri emeği çilesi var biliyor musun?’ Utancımdan kıpkırmızı olmuştum. Aradan yıllar geçti. Hukuk Fakültesinde öğrenciyim. Alain’in proposlarini okuyorum. Birden irkildim. Babaannemi hatırladım. Alain bir insan yerde bir iğne görüp de eğilip almazsa bütün uygarlığa karşı ihanet etmiş olur diyordu. İlave ediyordu. Bir iğnenin üretiminde binlerce insanın alın teri göz nuru el emeği vardır diyordu. On dokuz yıl evveldi. Stockholm’e gitmiştim. Bir otele indim. Geceydi. Sabahleyin traş olmak için lavaboya gittiğimde aynanın yanında ilginç bir not gördüm. Lütfen diyordu traştan sonra jiletinizi çöpe atmayın. Yanda bir kutu varoraya bırakın.Bir tek jiletle dahi olsa İsveç çelik sanayisine yardımcı olun. Doğrusu hayretler içinde kaldım. Çocukluğumdan beri çelik eşya denince akla İsveç çeliği gelir. Birçok eşya üzerinde ‘İsveç çeliğinden yapılmıştır’ diye yazardı. İşte o ülke kullanılmış bir tek ufacık jiletin bile çöpe gitmesini istemiyor ona sahip çıkıyorgelen turistlere rica yollu uyarıda bulunuyordu. İsviçre’de zaman zaman belli periyotlarda radyolar televizyonlar bir haberi duyurur. Şu tarihte su saatte adamlarımız gelecek. Siz lütfen hazırlığınızı yapın. Okumadığınız ilgilenmediğiniz kullanmadığınız ne kadar kitapdergi gazete varsa kâğıt ambalaj kutu varsa velev kibir ilaç prospektüsü dahi olsa kapının önüne koyun. İsviçre’nin kalkınmasına yardımcı olun. Fazla ağaç ziyanına engel olun. Japonlar son derece sade basit yalın mütevazı yaşayan insanlardır. Evlerini mobilya ile eşya ile dolduranlar Japonlara göre ruhen tekamül edememiş hayatın manasını anlayamamış zavallı kimselerdir. Böyleleri ile zavallı evini mezat salonuna çevirmiş diye eğlenirler. Bir insanın gösteriş için eşyanın esiri olması ne kadar acıdır. Vaktiyle Japon ekonomisi bir darboğazdan geçiyor. İç borçlar dış borçlar gırtlağı aşıyor. Zamanın başbakanı meclisi toplar. Kürsüye çıkar. Durumu olanca açıklığı ve tehlikeleri ile anlatır ve şu andan itibaren der Tanrı şahidim olsun ki Japonların iç ve dış borçları son kuruşuna kadar ödenmeden pirinçten başka bir şey yemeyeceğim. Şu üstümdeki elbiseden başka elbise giymeyeceğim. Dediklerini yapar en üstten en alta bir israftan kaçınma kampanyası açılır. Japonya bütün borçlarını öder. Bu durumun toplumun bütün kesimlerini tek istisna olmadan kapsadığını söylemeye gerek yok. Geçenlerde Japon imparatorunun sarayını gördüm. Yarabbim ne kadar sade ne kadar mütevazı ne kadar gösterişten uzak. Gerekmediği halde elektriği yakmakla Suyu kapamadan boş yere akıtmakta Gece çamurlu ayakkabılarımızı temizlemeden yatmakla Yemek yediğimiz kapları yıkamadan bırakmakla biz de zalimler sınıfına geçmiyor muyuz? Hayat çok ince akıl almaz incelikte ipliklerle örülmüştür. Her şey o kadar birbirine bağlıdır ki İlkokul okuma kitabımızdaki bir sözü hiç unutmadım. Bir mıh bir nalı kurtarır. Bir nal bir atı,bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu, bir ordu bir ülkeyi kurtarır diyordu . . . Maddi durumumuz ne olursa olsun ister zengin olalım ister fakir hepimiz çok dikkatli olmak zorundayız. Bunda parayı da, maddiyatı da aşan büyük bir edep ve incelik vardır.

15 Aralık 2013 Pazar

Öğrenci Selamı

Ali Mısır’da okuyan bir öğrencidir. Sınavlar bitmiş ve yaz tatiline girecekler. Babası Ali’ye telefon eder ve sınavlarının nasıl geçtiğini sorar. Ali de bilmediği halde “çok iyi geçti” der ve bunun üzerine babası onu İstanbul’a işlerinde yardım etmesi için çağırır. Ali İstanbul’a gidecektir ve arkadaşına son olarak şöyle der;
"Ahmet sen notlarımı öğrenirsin ve beni ararsın. Eğer telefona babam çıkarsa Muhammed’in selamı var dersin, ben anlarım bir tane zayıfım olduğunu."
Ahmet notları öğrenir ve arar. Telefona babası çıkar ve Ahmet şöyle der:
" Amcacım Ali’ye söyle ona bütün Ümmet’i Muhammed’in selamı var."

14 Aralık 2013 Cumartesi

Sakız ve Diş

Adam yaşı ilerleyen annesini kucaklayıp öptükten sonra;
" Anacığım, doğum gününde sana sakız mı alayım yoksa koca mı?"
Yaşlı ana boynunu bükerek yanıtlamış;
" Oğul. Bende sakız çiğneyecek diş mi kaldı?"

13 Aralık 2013 Cuma

Bu İşte Bir Yalnızlık Var

Ketche’nin yönettiği ve Engin Altan Düzyatan, Özgü Namal, Emin Gürsoy ile Gaye Gürsel’in oynadığı Bu İşte Bir Yalnızlık Var, 13 Aralık 2013’de Tiglon Film dağıtımıyla Fida Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Eski müzisyen Mehmet, müzikten uzaklaşmış, boşanmış bir adamdır. Geçimini özel ders vererek sağlamaktadır. O'nu, haftada bir gün görüşebildiği 9 yaşındaki kızı Ezgi hayata bağlamaktadır. Mehmet, başka biriyle evlenen eski eşi Nazlı’yla kızı yüzünden hâlâ görüşmektedir. Mehmet karısıyla evliyken de ailece görüştükleri Ayşe’nin eşinden ayrılması üzerine ona şiddetli bir aşk duymaya başlar. 
Basın Bülteni

Fotoğraflar

Web Sitesi

Fragman

9 Aralık 2013 Pazartesi

Düğün Dernek

Selçuk Aydemir’in yönettiği ve Ahmet Kural, Murat Cemcir, Rasim Öztekin ile Devrim Yakut’un oynadığı Düğün Dernek, 06 Aralık 2013’de UIP Filmcilik dağıtımıyla BKM Film tarafından vizyona çıkarıldı.
İmece usulü bir düğün yapmaya kalkışan dört kafadarın sevimli hikâyesi. Sivaslı Tarık ve Letonyalı Nugesha’nın aynı ülkede çalışabilmek için acilen evlenmeleri gerekir. Ancak damadın babası İsmail için, dört dörtlük bir düğün yapmak şarttır. Sivas’da düğün gelenekleri ağır, İsmail’de imkân dardır, ama ne gam! Can yoldaşları ile tüm Sivas düğün için seferber edilecektir.
Basın Bülteni
Fotoğraflar
Web Sitesi
Fragman
IMDb

8 Aralık 2013 Pazar

Yozgat Blues

Mahmut Fazıl Coşkun’un yönettiği ve Ercan Kesal, Ayça Damgacı, Tansu Biçer ile Nadir Sarıbacak’ın oynadığı Yozgat Blues, 06 Aralık 2013'de M3 Film dağıtımıyla Hokus Fokus Film - Arden Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Yavuz, belediyenin açtığı müzik kursunda hocalık yaparken, AVM´lerde eski Fransızca şarkılar söylemektedir. Kurstan öğrencisi Neşe ise marketlerde ürün tanıtımı yapmaktadır. Yavuz, aldığı bir iş teklifi üzerine Neşe'yle birlikte Yozgat'a gider. Sabri ve radyocu arkadaşının destekleriyle çok uğraşsalar da yaptıkları müzik pek ilgi çekmez. Zaman geçtikçe ilişkileri beklemedikleri yerlere gider.
Basın Bülteni
Fotoğraflar
IMDb

7 Aralık 2013 Cumartesi

Kızım İçin

Hakan Haksun’un yönettiği ve Yetkin Dikinciler, Eda Ece, İnci Türkay ile Berke Üzrek’in oynadığı Kızım İçin, 06 Aralık 2013’de Pinema Film dağıtımıyla Avşar Film - Aktüel Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Tuncer, karısından boşanıp kendi hayatına yönelmiştir. Babasının varlığından habersiz büyüyen Tuba ise 18 yaşını doldurmasına üç hafta kala, bir anda karşısında Tuncer’i bulur. Onunla birlikte bir yolculuğa çıkar. Tuba, yolculukta, babası olduğunu iddia eden Tuncer’i tanırken, sürprizlerle karşılaşacaktır. Bir yandan hayatında eksikliğini hissettiği sevgilerle, diğer yandan aşkla tanışacaktır.
Basın Bülteni
Fotoğraflar
Web Sitesi
Fragman
IMDb

6 Aralık 2013 Cuma

Ölümsüz Aşk

David Lowery’nin yönettiği ve Casey Affleck, Rooney Mara, Ben Foster ile Nate Parker’ın oynadığı Ölümsüz Aşk (Ain't Them Bodies Saints), 06 Aralık 2013’de M3 Film dağıtımıyla Calinos Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Ruth ve Bob, Teksas’ta yaşayan kanun kaçağı genç bir çifttir. Karıştıkları bir soygunda hamile olan Ruth yanlışlıkla bir polisi vurunca Bob suçu üstlenerek hapse girer. Bob hapisten kaçarak sevgilisi ve çocuğuna kavuşmak için hayatı pahasına bir maceraya atılır. Bu sırada polis memuru Patrick, Ruth’a aşık olur. Ruth, O'nun güvenli hayatı ile aşkı arasında zorlu bir seçim yapmak zorunda kalacaktır.
Basın Bülteni
Fotoğraflar
Facebook
Fragman: Türkçe Altyazılı / Orijinal
IMDb

2 Aralık 2013 Pazartesi

Anneden Oğula Mektup

 Annemin sadece bir gözü vardı. Öteki gözü çukurdu, yani yeri boştu. Ondan nefret ediyordum. Çünkü bu durum beni arkadaşlarımın arasında utandırıyordu. Babam, ben daha küçükken bir kazada öldüğünden, ailemizi geçindirmek de anneme kalmıştı. Bunun için okulda aşçılık yapıyordu. İlk okulda iken bir gün annem bana "merhaba" demeye gelmişti. Sanki, yerin dibine geçmiştim. Bunu bana nasıl yapabilirdi.? Onu görmezden geldim, ona nefretle bakarak oradan kaçtım... Ertesi gün sınıfta bir arkadaşım bana, "..Senin annenin sadece bir gözü var. Diğeri ne biçim.!" Dedi. Diğerleri de gülüşüyorlardı. O anda yerin dibine girmek ve de annemin ortadan kaybolmasını istedim. Bu yüzden, o gün onunla karşılaşınca dedim ki: -"Beni gülünç duruma düşüreceğine, ölsen daha iyi!.." Annem karşılık vermedi. Sadece, tek gözüyle bana biraz baktı ve uzaklaştı gitti... Dediklerim hakkında bir saniye bile düşünmemiştim, çünkü çok kızmıştım. Onun duyguları beni hiç ilgilendirmiyordu. Onu evde istemiyordum ama ev onun üzerineydi... Çok çalıştım, kendime yeter oldum, sonunda Singapur'a okumaya gittim. Bir süre sonra da evlendim. Birikimime borç ekleyerek kendime bir ev aldım. Daha sonra çocuklarım oldu ve hayatımdan memnundum. Annemi unutmuştum... Bir gün annem bizi ziyarete gelmişti. Öyle ya, kaç yıldır beni görmemişti. Kapıya gelince, çocuklarım tek gözlü birini görünce birden korktular, sonrada güldüler. "Babaanneniz" diyemedim. İçeri girince ilk fırsatta ona: -"Evime gelip çocuklarımı nasıl korkutabilirsin.? Buradan hemen git.!" Dedim Bu çıkışıma annem kısık bir sesle: -"Kusura bakmayın, ben yanlış adrese geldim galiba.!" Dedi ve çıktı-gitti... Aradan yine uzun bir zaman geçmişti. Bir gün "mezunlar toplantısı" için okulumdan bir mektup aldım. Karıma; "..iş seyahatine gidiyorum" diye bahane uydurdum. Mezunlar toplantısından sonra, birden aklıma düştü.'Sadece meraktan' eski evime gittim. Eski komşularımıza sorduğumda, "annemin öldüğünü" söylediler. Önce biraz sevinç duyar gibi oldum ama içimde bir burukluk ve sızı hissettim. Ben şaşkınca beklerken, "bana verilsin diye annemin bir mektup bıraktığını" söylediler. Açtım ve okumaya başladım: _En sevgili oğlum... Her zaman seni düşündüm. Singapur'a gelip çocuklarını korkuttuğum için üzüldüm... Mezunlar gününde geleceksin diye çok sevindim ve bekledim. Ama; "seni görmek için yataktan kalkabilir miyim" diye çok düşündüm... Seni büyütürken, 'tek gözümle' sürekli bir utanç kaynağı olduğum için de üzgünüm... biliyormusun biricik oğlum. .? Sen küçücükken, babanla birlikte bir kaza geçirmiştin. Baban öldü fakat sen, bir gözünü kaybetmiştin. Bir anne olarak, senin tek bir gözle büyümene dayanamazdım... Bu yüzden, babandan kalan tarlayı satarak, ameliyat masraflarına yatırdım. İşte ,şimdi o yeri boş olan gözüm var ya , onu sana vermiştim. Nakil çok başarılı geçmişti, hiç fark edilmiyordu. "O gözle, biricik oğlum görüyor ya..." diye çok mutlu oluyordum . ana yüreği ya oğul, sana 'sen benim gözümle görüyorsun 'diyemedim .. Başarılarından dolayı seninle o kadar gurur duyuyordum ki, bu bana yetiyordu. Her şeye rağmen, sen benim oğlumsun... Bütün sevgilerimle... Annen. | Sadece 1 Anneniz Var.Annenizi Üzmeyin.

1 Aralık 2013 Pazar

Cehenneme Marş Marş

Görevli melek ‘öbür tarafa’ giden 10 erkeği karşılayıp sıraya dizmiş;
“Hayatı boyunca karısından başka kızlara da ilgi duyanlar, uygun adım cehenneme marş marş!” diye bağırmış. Dokuzu rap rap rap cehenneme doğru uygun adım giderlerken birisi ‘esas duruş’ta yerinde çakılmış kalmış. 
“Heyy!” diye yine bağırmış melek, “Giderken şu sağır herifi de yanınıza alın!”