31 Temmuz 2010 Cumartesi
Kimim Var ki
Arada bir telefon et kendine
Kendine mektuplar yaz yanıt beklemeden
Kartlar gönder kendine her gittiğin uzaklardan
Sevgilim diye başlayıp öperim diye biten
Senin senden başka kimin var ki arasın
İnince trenden yada uçaktan yalnızlığın
Sevinçle karşıla yalnızlığını garlarda havaalanlarında
Ayrılışlarda da sarılıp öpüş yalnızlığınla
Uğurla kendi kendini dönüşsüz yolculuklara
Bekle kendini uzak yolculuklardan dönersin diye
Senin senden başka kimin var ki beklesin
İçki masasında bir başına mısın
Kendinleysen yetmelisin kendine
Çoğaltıp yalnızlığını konuş birçok kendinle
Kaldır içki bardağını kendi şerefine
Ağlaşarak gülüşerek tartışarak kendinle
Senin senden başka kimin var ki bulasın
Düşmanların saldırılarından yuvarlandıkça yerlere
Tutup kendi saçlarından kaldır kendini
Seni sana bildirecek kimsen yok başka kendinden
Ölünce senin bile haberin olmayacak öldüğünden
Haber ver kendine ki öldüğünü bilesin
Kimin var ki senin sana öldüğünü söylesin
Kendi kendinin hem konuğu hem evsahibisin
Zamanın varken ağırla kendini sarılıp öperek
Biliyorsun nasıl olsa yakın o gelecek
Kimileri yaa öyle mii ne zaman vahvah diyecek
Daha şimdiden sev kendini sev kendini sev
Kimin var ki seni senden başka sevecek
Aziz Nesin
30 Temmuz 2010 Cuma
Yepyeni Bir Hayat
Dokuz yaşındaki Jin-Hee, babası tarafından bir yetimhaneye geri alınmamak üzere bırakılır. Fakat Jin-Hee babasının bir gün döneceğine inanmaktadır ve bu inançla bırakıldığı yere uyum sağlamamakta direnir. Evlât edinmek üzere batılı çiftlerin ziyaretlerde bulunduğu yetimhanede artık bekleyiş hakimdir. Film yönetmenin anılarından esinlenerek yapıldı.
Basın Bülteni
Fotoğraflar
Web Sitesi
Fragman
IMDb
Anneler ve Kızları
Rodrigo Garcia’nın yönettiği ve Naomi Watts, Samuel L. Jackson, Kerry Washington ile Annette Bening’in oynadığı Anneler ve Kızları (Mother and Child), 30 Temmuz 2010’da Tiglon Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Yıldız oyuncuların bir araya geldiği, üç kadının kesişen hayatlarını konu alan film, kadınlık ve annelik kavramlarını mercek altına alıyor. Üç ünlü Meksikalı yönetmenin, yürütücü yapımcılığını üstlendiği Anneler ve Kızları üç kadını izliyor: Ellili yaşlarındaki Karen, otuz beş yıl önce evlâtlık verdiği kızı Elizabeth ve bir çocuk evlât edinmek isteyen yirmi yaşındaki Lucy.
29 Temmuz 2010 Perşembe
28 Temmuz 2010 Çarşamba
27 Temmuz 2010 Salı
26 Temmuz 2010 Pazartesi
25 Temmuz 2010 Pazar
24 Temmuz 2010 Cumartesi
23 Temmuz 2010 Cuma
22 Temmuz 2010 Perşembe
Acılarım ve Sen
usulca bağırmak istiyordum ne düşündüğümü
yazıyordum ama hepsi birbirine karışmıştı
bağırıyordum ama kimse beni duymuyordu
birgün anlamak istedim ne yazdığımı
duyan birisi olur diye bağırıyordum uzun uzun
yazdıklarım hep acıyı hatrlatıyordu
birgün duydun usulca bağırırken sen beni
acıyı silmek istiyordum kafamdan
aldın götürdün beni benden
ama yazdıklarım bana hep acıyı hatırlatıyordu
bırakmıyordun elimi bir dakika bile olsun
unuttum bu sefer acıyı değil ama
senin gibi birini tanıdığımı unuttum
artık sen yoksun sadece acılarım yanımda
acılar bile mutluluk geliyor senin yokluğunda..
Tufan Karip
21 Temmuz 2010 Çarşamba
20 Temmuz 2010 Salı
Yüreğim Kanıyor
Salınarak suyun yanağında.
Ve okşayarak nilüfer saçlarını gecenin.
Sonumuzun adım-adım
Yaklaştığını görürdük...
Yarılan ekmeğin buğusuyduk;
Paylaşılan zeytin tanesinin,
Yüzümüze saldıran yağmur avanesinin.
Biz hep üşüyen burnumuzu
Avucumuzda hohlayarak yürürdük.
Hiçbir hesabımız yoktu kimseyle.
Hiçbir aykırı yanımız,
Hiçbir yalanımız...
Gözüm yaşarıyor,
Yüreğim kanıyor...
Olmasaydı sonumuz böyle!..
Biri, saksımızı çiğneyip gitti.
Biri, duvarları yıktı,
Camları kırdı.
Fırtına gelip aramıza serildi.
Biri, milyon kere çoğaltıp hüzünleri
Her şeyi kötüledi,
Bizi yaraladı...
Biri şarabımızı döktü,
Soğanımızı çaldı.
Biri, hiç yoktan vurdu,
Kafeste garip kuşumuzu!
Ciğerim yanıyor,
Yüreğim kanıyor...
Solmasaydı gülümüz böyle!.
Dağlarda çoban ateşiydik,
Sarmalayarak acı bir sevda masalını
Ve hıçkırarak
Hırçın rüzgârların kavalını...
Namlunun, bağrımıza
Sinsice sokulduğunu bilirdik...
Ceylanın pınara inişiydik,
Vedalaşan birkaç damla gözyaşının;
Tenine kan bulaşan
O masum çakıl taşının...
Oysa biz dualarımızda hep
Birbirimizden daha önce
Ölmeyi dilerdik...
Bazı sorumluluklarımız vardı,
Hayata ilişkin.
Bazı basit sorularımız,
Anlaşılır bazı sorunlarımız...
Göğsüm daralıyor,
Yüreğim kanıyor...
İncinmeseydi gençliğimiz böyle...
Birer yolcuyduk,
Aynı ormanda kaybolmuş.
Aynı çıtırtıyla ürperen birer serçe.
Hep aynı kaderde buluşurduk
Sevmeye tutuklu gibi...
Birer tomurcuktuk hayatın kollarında.
Birer çiğ damlasıydık,
Bahar sabahında,
Gül yaprağında...
Dedim ya,
Hiç yoktan susturuldu şarkımız!
Yüreğim kanıyor,
Yüreğim kanıyor...
Bitmeseydi öykümüz böyle!
Yusuf Hayaloğlu
19 Temmuz 2010 Pazartesi
18 Temmuz 2010 Pazar
17 Temmuz 2010 Cumartesi
Uyandırmak İçin Seni
uyandırmak için seni
ayışığı sonatından geceyi çaldım
ıssız bir şehre gittim hiç gitmediğin
sessizliğe bilmediğin şiirler fısıldadım
rüzgarların dindiği kıyılarda
öykünü dinledim ıslak kumlardan
deniz uyuyordu ayak ucunda
aramızda tüy gibi uçarken zaman
aralık perdelerden yüzüne düşen
ayın tenha seslerini okşadım
açıklarda yitmiş bir yelkenliden
eğilip yıldızlara gölgeni öptüm
II
kimsesiz çocukların ince parmaklarıyla
dokundum düşlerinin kırılmış aynasına
eski resimlerin soluk çizgilerinden
ellerini seyrettim mağaralarda
uyandırmak için seni
bütün geçmişini yeniden yazdım
bir gülü iliştirip yalnızlığına
unuttum ne varsa unutmadığın
uçucu bir kokuyla sardım çıplaklığını
bir dağ gecesi gibi ürperdi tenin
soluğundan soluğuma uzanan
uzun bir yol diledim
uyandırmak için seni
alnına solgun düşen saçlarını seyrettim
sonsuzluğu çağırdım avuçlarından
yalnız bir yıldız gibi ölürken kalbim
Ayten Mutlu
16 Temmuz 2010 Cuma
Sihirbazın Çırağı
Balthazar adındaki tuhaf biri hayatına girdiğinde, Dave, bir üniversite öğrencisidir. Bir sihirbaz olan Balthazar, kendi gücünü aşan birini aramaktadır. Uzun zamandır Balthazar'ın rakibi olan Horvath, sadece Blake ve Dave’i değil New York şehrini tehdit etmektedir. Balthazar, Dave’e hızlı bir sihirbazlık eğitimi verir. Horvath’ı durdurmaları gerekmektedir.
Basın Bülteni
Fotoğraflar
Web Sitesi
Fragman
IMDb
B Planı
Alan Poul’un yönettiği ve Jennifer Lopez, Alex O’Loughlin, Eric Christian Olsen ile Noureen DeWulf’un oynadığı B Planı (The Back-up Plan), 16 Temmuz 2010’da Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
Yıllarca çeşitli erkeklerle flört eden Zoe doğru kişiyi beklemenin çok uzun sürdüğüne karar verir. Anne olmaya kararlı olduğundan kurduğu plânı uygulamaya karar vererek doktordan randevu alır ve tek başına gitmeye karar verir. Zoe aynı gün, Stan'le tanışır. Filizlenen bir ilişkiyi korumaya ve hamileliğin ilk belirtilerini saklamaya çalışan Zoe, kendini bir yanlışlıklar komedisinin içinde bulur.
15 Temmuz 2010 Perşembe
14 Temmuz 2010 Çarşamba
Farkında mısın?
Bize ait cümleler kurmaktan,
Ne kadar da aciz kaldık son günlerde,
Bırak seni seviyorum demeyi,
Bir günaydını bile çok görür olduk birbirimize,
Tükenen tükenen sevgimiz mi?
Yoks ,yoksa dilimiz mi varmıyor?
Ne sen bana iyi misin diyorsun,
Ne ben sana bir günaydın,
Bıçak açmıyor ağzımızı farkında mısın?
Yavan kelimelere başvurmamız sebepsiz değil,
Saçlarını bile taramıyorsun eskisi gibi,
Benimse içimden gelmiyor traş olmak,
Eskiden daha zili çalmadan açardın kapıyı,
Kokunu ta aşağılardan duydum derdin
Özledim derdin
Kısar gözlerini ya sen ya sen derdin
Öylece sarılıp kalırdık kapı eşiğinde,
Offf,
Kaç gecedir koltuğun bir kenarında uyuyup kalıyorum,
Romatizmalarım öyle arttı ki üstelik,
Adeta kar yağıyor geceleri sol omuzuma,
Sana ilaçlarımın yerini korkudan soramıyorum,
Ya cevap vermezsen,
Ya git kendin al dersen
Korkuyorum işte,sevginin tükendiğini bilmekten korkuyorum.
Dün ilk defa kahvaltı etmişsin beni kaldırmadan,
İlk defa çayı dün soğuk ve şekersiz içtim,
Kaç zamandır adımla seslenmiyorsun bana,
Adım ürkütüyor seni,
Sen ayrı odadan kalkıyorsun,
Ben ta uçtaki odadan,
Bir suçlu gibi öne eğip başımızı,
Öyle geçiyoruz birbirimizin yanından.
Yok yok bu böyle olmayacak,
Ya sen aç kıza telefon ya ben,
Yok bu böyle olmayacak,
İstersen oğlanları sen ara seni onlar daha bir severler,
Kısaca ya ben gideceğim ya sen,
Belki de bir zaman ayrı kalırsak,
Kimbilir belki de özleriz birbirimizi,
Bu günleri hiç düşünmeden,
O hoyrat o pervasızca harcadığımız,
Aşkımıza nasıl muhtacım nasıl bilemezsin,
Olsun bir müddet yemeği dışarda yerim,
İlaçlarımı masanın üstüne geceden dizerim,
Parmağıma ip bağlarım falan,
Ya da istersen ben gideyim,
De nereye?
Of offf,
Galiba yaşlanmamalı insan yoksa suç erkek olmakta mı?
Ne yaparım bir başıma,
Yok yok sen git kıza istersen.
Bir tabloyu meydana getiren iki unsur gibiyiz,
Senin vurdumduymazlığını benim aksiliğim tamamlıyor,
Dün o filmi seyrederken ağladığını gördüm,
Sanma ki fark etmedim,
Sanki ikimizin son dönemi,
Ne kadar açığa vursak da öfkemizi,
Gem vuramamasakta alışkanlıklarımıza,
Demek ki bazı şeylerin çok geç anlaşılıyormuş önemi,
Bir ara gözüm takıldı saçlarına karışmış aklara,
Benimse kış çoktan oturmuştu şakaklara,
Hatırlar mısın?
İlk yemeğe çıktığımız günü,
Nasıl da elim ayağıma dolaşmıştı hani,
Hatırlar mısın?
Bu berbat halime bimecal kalırcasına güldüğünü?
Şimdi ise bak yüreğimiz bimecal,
Dağbaşı yalnızlıklarına mahkum ettik birbirimizi,
Ne zaman biter bu suskunluğumuz bilmem
Ya bir ölüm anı çığlığıyla,
Sahi sahi ben ölürsem ağlar mısın?
Bana bana hiç sorma düşünmek bile acıtıyor içimi,
Camkesiği ağrılara gark oluyorum,
Hem benim bildiğim galiba,
Galiba önce erkekler ölür
O zaman da sen sen kalcaksın yapayalnız,
Ne yapar ne edersin bu koca şehirde?
Kim getirir her sabah o çok sevdiğin fırın ekmeğini,
Kim sular bahçeyi,kim budar yediverenlerini
Ve kim koyar sen daha uyanmadan,
Yastığına en güzel gülleri?
Zor değil mi?
Yaşamın en zor tarafı işte,
Kolay değil alışkanlıklardan bir an için vazgeçmek,
Zaten zaten benim tek alışkanlığım da sensin,
Yok yok senden vazgeçemem,
Zaten benim bildiğim;ilk erkekler özür diler
Daha bir yakışıyor gibi seni seviyorum demek erkeğe,
Yok yok bu sabah kalkınca,
İlk işim sana sarılıp ve hiç yüksünmeden,
Ve kırılganlığı bir yana atıp,
Seni seviyorum demeliğim
Seni seviyorum,
Seni seviyorum,
Günaydın günaydın günaydın bir tanem.
Mehmet Çetin K
13 Temmuz 2010 Salı
12 Temmuz 2010 Pazartesi
11 Temmuz 2010 Pazar
Sıraya Geç
Tuhafına gider. Kafilenin başındaki kişi kuşkusuz cenazenin sahibidir; yanına yaklaşıp sorar:
" Beyefendi, bu üzüntülü gününüzde hatırlatmak istemem ama ölenler neyiniz?"
" Öndeki karım, arkadaki de kayınvalidem."
" Vah vah başınız sağ olsun. Nasıl oldu? "
" Köpeğim karıma saldırıp öldürmüş. Kayinvalidem de karıma yardıma gelmiş; onu da öldürmüş."
Adam biraz düşündükten sonra sorar:
" Beyefendi köpeğinizi ödünç alabilir miyim?"
Arkadan gelen kalabalıktan hep bir ağızdan bir ses yükselmiş:
" Sıraya geç..."
Zenginlik ve Fakirlik
" İnsanların ne kadar fakir olabileceğini gördün değil mi?"
" Evet gördüm babacığım."
" Peki, gördüklerini anlat bakalım."
" Şunu gördüm: Bizim evde bir köpeğimiz, onların 4 köpeği var. Bizim evde bahçenin yarısı kadar havuzumuz var; onların kilometrelerce uzunluğunda dereleri var. Bizim bahçede pahalı lambalarımız, onların yıldızları var. Bizim terasımız ön bahçeye kadar, onlarınki ise ufka kadar uzanıyor. Ne kadar fakir olduğumuzu gösterdiğin için teşekkür ederim babacığım."
Üç Rahibe
"Geçen gün pederin odasına temizlik için girdim. Dolabını temizlerken bir de ne göreyim, bir sürü porno dergi. Hepsini sobaya atıp yaktım" demiş.
İkinci rahibe;
"Ben de geçen gün girdiğimde, çekmecesinde çok sayıda prezervatif vardı, hepsinin ucunu iğneyle deldim!.." demiş.
Üçüncü rahibe bayılmış...
10 Temmuz 2010 Cumartesi
Bekle Beni
Umutlar solmayacak
Aşkın içimde kalsın
Daha neler olacak
Hayata bağlandığım
Tek bir anı var yeter
Senin bahçen de açsın
O sarmaşık o güller
Umut penceresini
Arala gir içeri
Bekle beni sevdiğim
Yollar engel değil ki
Kardelenler açsa da
Baharı göremezler
Yarınlara yelken aç
Bu gözler seni bekler
Fırtınalar kopsa da
Bu yürek seni ister
Sevdiğim bekle beni
Yollar engel değil ki
Saniye Uzun
9 Temmuz 2010 Cuma
Gece ve Gündüz
Aksiyon - komedi türündeki filmde, Tom Cruise gizli ajan ve Cameron Diaz da onunla, ona tuzak kurduklarını iddia ettiği bir grup arasında kalan birini canlandırıyor. Dünyayı turlayarak süren maceraları, çakışan yollar, son dakika kaçışları, sahte kimlikler ve baş döndürücü romantik problemlerle labirente dönüşür ve sadece birbirlerine güvenebileceklerini farkederler.
Basın Bülteni
Fotoğraflar
Web Sitesi
Fragman
IMDb
Büyük Hata
Atom Egoyan’ın yönettiği ve Julianne Moore, Liam Neeson, Amanda Seyfried ile Max Thieriot’nun oynadığı Büyük Hata (Chloe), 09 Temmuz 2010’da UIP Filmcilik dağıtımıyla TMC Film tarafından vizyona çıkarıldı.
David, uçağını kaçırınca, eşi Catherine’nin hazırladığı sürpriz doğum günü partisini de kaçırır. Ertesi sabah, David’in telefonundaki mesajı gören Catherine’nin korkuları artar. Başarılı gözüken çiftin araları gün geçtikçe bozulmaya başlar. David’in başka bir kadınla ilişkisi olduğundan şüphelenen Catherine, Chloe’yi David’in sadakatini test etmesi için kiralar ve tehlike daha da artar.