31 Mart 2013 Pazar

Aşka Yükseliş

Fernando Gonzales Molina’nın yönettiği ve Mario Casas, Maria Valverde, Alvaro Cervantes ile Marina Salas’ın oynadığı Aşka Yükseliş (3 Metros Sobre El Cielo), 29 Mart 2013’de Özen Film dağıtımıyla Özen Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Farklı dünyalara ait olan iki gencin öyküsü. İlk büyük aşklarını keşfetmelerini sağlayacak olan çılgınca bir yolculukta beklenmeyen bir aşk. Babi, masum ve zengin bir genç kız. Hache ise isyankâr bir delikanlı, sonu bitmeyen kavgalar ve yasadışı motosiklet yarışları arasında devamlı hayatını tehlikeye atma iştahı ile dolu, sınırları zorlayan bir modeldir.

30 Mart 2013 Cumartesi

Seni Seviyordum

Sana uzak kentlerden birinde
Zamanın bir yerinde
Seni ve senli günleri anımsattı akşam güneşi
Onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi
İnsan hergün anımsar mı aynı gözleri

Seni seviyordum ve senin haberin yoktu
Saçlarını izliyordum uzaktan
Kulağının arkasına düşüşü ve burnun
Herkesten başkaydı işte
Güldüğün zaman yukarıya bakardın
Yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı
Ne güzeldiler
Sen bilmiyordun   ben seni seviyordum
Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler
Duvarlara, vitrin camlarına, kaldırımlara çarpıyordu
Geri dönüyordu çoğalarak
Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum herşeyi
Herşeyi erteleyişim oluyordun
Kalp ağrısı oluyordun
Birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun
Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk
Dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyor
Ve bazen, tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk
Cesurduk
Ufuk çizgisi maviydi, günbatımı hep turuncu
Ve kırmızıydı bütün karanfiller

Ben seni seviyordum   sen bilmiyordun
Sevinçlerim oluyordun ara sıra
Sen hiç bilmiyordun

Sonra herhangi biri oldun
Bütün sevinçlerim bittikten sonra
Yağmurlar yağdı serin haziran akşamları
Derken birgün uzaktan gördüm seni
Saçların bana inat başın herşeye meydan okuyarak
İşte yine aynı
Kalbimi acıttın   her zamanki gibi
Değiştik sanıyordum. ve sen yine bilmiyordun

Şimdi bunları anlatsa sana birileri
Kimbilir
Yada boşver
Bilme en iyisi


İclal Aydın

29 Mart 2013 Cuma

Bilmelisin ki

Bilmelisin ki...
Duvarda asılı diplomalar insanı insan yapmaya yetmez.

Bilmelisin ki...
Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa,anlam yükü o kadar azalır.

Bilmelisin ki..

Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin nerden geçtiğini bulmak zor.

Bilmelisin ki...
Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez.Gerçek aşkların da!

Bilmelisin ki...
Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok,ne tür deneyimler yaşadığınızla var.

Bilmelisin ki...
Aile hep insanın yanında olmuyor.Akrabanız olmayan insanlardan ilgi,sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz.Aile her zaman biyolojik değil.

Bilmelisin ki...
Ne kadar yakın olursa olsunlar en iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir.Onları affetmek gerekir.

Bilmelisin ki...
Bazen başkalarını affetmek yetmiyor.Bazen insanın kendini affedebilmesi gerekiyor.

Bilmelisin ki...
Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.

Bilmelisin ki...
Şartlar ve olaylar,kim olduğumuzu etkilemiş olabilir.Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz.

Bilmelisin ki...
İki kişi münakaşa ediyorsa,bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez.Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.

Bilmelisin ki...
Her problem kendi içinde fırsat saklar.Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.

Bilmelisin ki...
Sevgiyi çabuk kaybediyorsun,pişmanlığın uzun yıllar sürüyor.

Can Yücel

28 Mart 2013 Perşembe

Judo Hocası ve Kolsuz Çocuk

Japonya'da bir çocuk 10 yaşlarındayken trafik kazası geçirmiş ve sol kolunu kaybetmiş. Oysa judocu olmak istiyormuş.
Oğlunun üzüntüsünü gören babası, ünlü bir judo ustasına giderek yardım istemiş.
Usta, ertesi günden itibaren 5 yıl boyunca çocuğa tek bir hareket göstermiş.
Her gün bu hareketi tekrarlamasını söylemiş.
Çocuk zaman zaman sıkılıyor ve ustasına
"Bunu iyi öğrendim.
Bana başka bir hareket öğretir misin?" diyormuş. Hocanın cevabı her zaman aynıymış: "Sen sadece bu hareketi çalış."
Aradan 5 yıl geçmiş.
Günün birinde, judo ustası talebesine, "Seni büyük bir turnuvaya yazdırdım,hazır ol" demiş. Çocuk şaşırmış, "Hem sol kolum yok, hem de yalnız tek bir hareket biliyorum" diye itiraz etmiş.
Maç günü, rakibine bildiği tek hareketi yapmış ve kazanmış.
2'nci, 3'üncü maç, çeyrek final, yarı final, final... Hep o tek hareketi yapıyor, rakibini yeniyormuş. Şampiyon olmuş.
Kupayı aldıktan sonra hocasının yanına koşmuş ve "Nasıl oldu bu iş? Tek bir kol ve tek bir hareketle nasıl
kazandım?" diye sormuş.
İşte hocanın cevabı: "Bak oğlum, 5 yıldır aynı hareketi çalışıyordun. O kadar çalıştın ki, yeryüzünde o
hareketi senden daha iyi yapan kimse yok.
İkincisi de, o hareketin tek bir karşı hareketi vardır, rakibini sol kolundan tutup çekmek."

27 Mart 2013 Çarşamba

Mahmut ile Meryem

Mehmet Ada Öztekin’in yönettiği ve Aras Bulut İynemli, Eva Dedova, Fahreddin Manafov ile Melahat Abbasova’nın oynadığı Mahmut ile Meryem, 22 Mart 2013'de Tiglon Film dağıtımıyla 24 Kare Film - Duka Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Film, hükümdar Ziyad Han'ın Müslüman oğlu Mahmut ve Hristiyan Keşiş kızı Meryem’in imkânsız aşkını ele alıyor. Çaldıran Savaşı’nın yakıcı etkileriyle karşılaşan Mahmut, hayatın gerçeğiyle yüzleşiyor. Film, insan, neyi, kimi severse sevsin, bu sevginin aslında gerçek varlığa yöneldiğini ve sevginin insanı benlikten kurtaracak tek yol olduğunu gösteriyor.

26 Mart 2013 Salı

Hayat Avcısı

Bart Layton’un yönettiği ve Adam O’Brian, Frederic Bourdin, Carey Gibson ile Anna Ruben’in oynadığı Hayat Avcısı (The Imposter), 22 Mart 2013’de Medyavizyon Film dağıtımıyla Medyavizyon Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Hikâye, 13 yaşındaki Teksaslı Nicholas’ın hiçbir iz bırakmadan kaybolmasıyla başlıyor. Kaybolmasından üç buçuk yıl sonra, memleketinden binlerce kilometre uzakta, İspanya’da bulunur. Kimliği belirsiz kişilerce kaçırıldığını, iddia etmektedir. Ailesi büyük mutluluk duymaktadır fakat Nicholas Teksas’a dönünce işler daha da tuhaflaşır.

25 Mart 2013 Pazartesi

Yolda

Walter Salles’ın yönettiği ve Sam Riley, Kristen Stewart, Garrett Hedlund ile Amy Adams’ın oynadığı Yolda (On The Road), 22 Mart 2013’de M3 Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
New York’lu genç bir yazar olan Sal Paradise, babasının ölümünün ardından, büyüleyici ve eski sabıkalı Dean Moriarty ile tanışır. Dean, özgür ruhlu ve baştan çıkarıcı Marylou ile evlidir. Sal ve Dean kısa sürede arkadaş olurlar. Sınırları belli bir hayata mahkûm olmamak amacıyla tüm bağlarını koparan iki kafadar, yanlarına Marylou’yu da alarak yola çıkarlar. Üç genç insan yolda dünyayı keşfedeceklerdir.




24 Mart 2013 Pazar

Yedi Psikopat

Martin McDonagh’ın yönettiği ve Colin Farrell, Sam Rockwell, Woody Harrelson ile Christopher Walken’ın oynadığı Yedi Psikopat (Seven Psychopaths), 22 Mart 2013’de Pinema Film dağıtımıyla Pinema Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Marty, Yedi Psikopat isimli kitabını bitirmek isteyen bir yazardır. Billy, Marty için her şeyi yapabilecek bir arkadaştır. Billy ve Hans’ın çaldığı köpeğin sahibi, psikopat bir katil olan Charlie ise, ne yapacağı tahmin edilemeyen saldırgan bir adamdır. Marty, kitabını bitirebilmek için olaylardan gerekli ilhamı alacaktır. Fakat kariyeri için gerekli ilhamı alıp, hayatta kalabilecek midir?

21 Mart 2013 Perşembe

Baba ve Çocuk

Baba işten yorgun argın eve gelmişti. Çocuğu, "Bir saatte ne kadar para kazanıyorsun?" diye sordu. Baba önce cevap vermek istemedi, "Yorgunum bir de seninle uğraşamam" dedi. Çocuk ısrar etti... Bunun üzerine adam, sinirli sinirli "Bir saatteki kazancım 500 lira diyebilirim" cevabını verdi. " Senden 250 lira borç istiyorum." " Ne yapacaksın o kadar parayı?". Uzun bir tartışmadan sonra çocuk 250 lirayla sevinerek odasına gitti. Bir süre odadan ses gelmeyince babası merak etti. Kapıyı açınca ne görsün: Çocuk yastığının altındaki paraları çıkartmış, diğer desteye katmış sayıyor.
" Demek senin paran vardı. Neden benden istedin? Çocuğun cevabı babasını can evinden vurdu: "Param vardı ama, yeterince yoktu. Şimdi 500 liram oldu. Senin bir saatini satın alabilir miyim? Yarın bir saat erken
gelebilir misin? Gel de, akşam yemeğini birlikte yiyelim."

19 Mart 2013 Salı

Beyninizi Çalıştırmanın Yolları

1-İnsan beyninin ayaktayken ve açık havadayken yaklaşık yüzde 10 daha fazla çalıştığı düşünülmektedir.Önemli kararlarınızı alırken kapalı alandaysanız,''volta atmayı''deneyebilirsiniz.

2-Yürüyerek kolları sallamak beynin performansını olumlu etkiliyor.Önemli kararlarınızı açık havada,kollarınızı sağa sola sallayarak yürürken almaya ne dersiniz ?

3-Yabancı bir dil öğrenme beyni güçlendiriyor.Her gün birkaç yabancı ya da yerli yeni kelime öğrenip,kullanabilirsiniz.Sözlük okuyabilirsiniz.Alışveriş listesi veya telefon numaralarını ezberlemeyi deneyebilirsiniz.

4-Zihinsel jimnastik/antrenman yapın.Bunun için çeşitli bulmacaları çözebilirsiniz.Satranç gibi akıl oyunları oynayın.

5-Rutinden kurtulun.Rutin olarak tekrar ettiğiniz davranışlardan vazgeçin.Bazen telefonu sol elinizde tutun,çantanızı diğer elinizle taşıyın,evinize başka bir yoldan gidin.En azından bir günlüğüne televizyon kumandasını sık kullanmadığınız elinizde tutun.

6-Entelektüel zevklerinizi geliştirmek için her gün mutlaka iyi bir özdeyiş antolojisinden birkaç cümle okuyun.Beyninizi kaliteli cümlelerle besleyin.

7.Her gün güzel bir resme veya fotoğrafa bakmaya çalışın.Estetik algınız,gördüğünüz estetik şeyler kadar gelişir.

8-Sevdiğiniz bir müziği bir süre gözleriniz kapalı dinleyin.Beyin otoriteleri tarafından klasik müziğin zekaya 7 puan ekleyebildiği iddia edilmektedir.

9-Günde aklınızdan 60 bin ile 80 bin arası düşünce geçer.Bu düşünceler ne hakkındaysa,hayatınız da ona göre şekillenir.Unutmayın,kafanızda en çok neyi düşünürseniz,hayatınızda da onu çoğaltırsınız.

10-Bir konu hakkında düşünürken,nasıl düşündüğünüzü de gözlemleyin.Düşünmek üzerine düşünmek,beyin ve düşünce kapasitesini arttırır.

11-İyi bir uyku kaliteli bir beyin için şarttır.Çok uyuyorum diye üzülmeyin.Einstein'in günlük 10 saatten fazla uyuduğu biliniyor.24 saati geçen uykusuzluk beyinde sarhoşluğa benzer bir etki yapar.

12-Bol ve temiz oksijen beyin için çok önemlidir.Beynimiz ağırlık olarak vücudumuzun yüzde 2'sini oluşturduğu halde,vücuda gelen oksijenin yüzde 25'ini tüketir.Oksijensiz kaldığımızda ölümü gerçekleşen ilk organımız beyindir.Odanızın penceresini açarak kendinize bol bol oksijen ısmarlayın.

13-Farklı düşünme tarzları beyninizi geliştirir.Çocuklar ve hayvanlarla daha fazla vakit geçirin.Sizden farklı düşünen insanlarla konuşun.

14-Kullanılmayan organ körelir.Sürekli televizyon seyrederek beyninizi düşük viteste çalıştırmayın.

15-Beynin en tehlikeli yanı ''ters çaba'' kuralına göre çalıştığı anlardır.Başınıza gelmesinden en çok korktuğunuzu başınıza getirir! Buna ters çaba kuralı denir.Beyin odaklanılan hedef olumsuz olsa bile,bunu gerçekleştirmek için çalışır.Topluluk önünde konuşma yaparken ''acaba heyecanlanır mıyım ?'' diye düşünürseniz,heyecanlanırsınız.

16-Beyni yoran monotonluktur.Hayatınızı ne kadar renklendirirseniz,beyninizi o kadar neşelendirebilirsiniz.

17-Beyin kısa süreli hafızada beş ile yedi arasındaki bilgiyi işleyebilir.Yeni bir bilgi gelince,bu bilgilerden birini atar.Buna ''sihirli sayı'' kuralı dneir.Bu kural aşılıp aşırı bilgi yüklenmesi durumunda beynimiz ''servis dışı'' olur.Hayatınızın en büyük kararlarını alırken ''kafadan'' değil,tıpkı beş haneli iki rakam grubunu çarparken yaptığınız gibi,bir kağıt üzerine yazarak ne yapacağınızı hesaplayın.



18 Mart 2013 Pazartesi

Matematiksel İşlemler

Emekli bir öğretmene sorarlar; 
" Hayat neye benzer üstad?"
Öğretmen duraksamadan cevap verir;
" Matematiksel işlemlere benzer."
Soranlar bu cevaptan bir şey anlamaz ve öğretmen açıklama ihtiyacı duyar;
" Evlenmek; toplama, ölüm; çıkarma, aşk; çarpma, veraset; bölme. Hayatta bu dördünden başka bir şey görüyorsanız siz söyleyin..."

17 Mart 2013 Pazar

Aşkta Mesleki Rekabet

Londra’daki mahallenin en güzel kızına bir doktor ve bir vergi uzmanı aşık olmuşlar.
Doktor, ailesini de tanıdığından, sık sık kızın evine gidiyormuş.
Vergi uzmanı, doktorun o evden ayağını kesmesi için mahallenin manavı ile anlaşmış, kızın evine her gün elma göndermeye başlamış.
Ve… doktor kızın evine girmez olmuş .. Vergi uzmanı da rahatlamış..
Çünkü:
“One apple a day, keeps doctor away.” (Ünlü bir İngiliz Atasözü)
(Elma giren eve doktor girmez..miş)

16 Mart 2013 Cumartesi

Çanakkale: Yolun Sonu

Kemal Uzun’un yönettiği ve Berrak Tüzünataç ile Gürkan Uygun’un oynadığı Çanakkale: Yolun Sonu, 15 Mart 2013'de Warner Bros. dağıtımıyla TT Film - Fono Film tarafından vizyona çıkarıldı.
25 Nisan 1915. Osmanlı İmparatorluğu’nun direniş kapısı olan Çanakkale, gemi yoluyla geçilememiş ve işgâlciler, çaresiz bir manevrayla Gelibolu kıyılarına çıkartma yapmaya başlamışlardır. İşgâl kuvvetlerinin belki de en büyük direnişi gördükleri koy, o andan sonra mağlup bir ordunun adıyla anılacaktır: Anzak Koyu. Çanakkale: Yolun Sonu, 2013 sezonun en iddialı yapımları arasında gösteriliyor.




Fragman: 1 / 2

15 Mart 2013 Cuma

Aşk Kırmızı

Osman Sınav’ın yönettiği ve Nurgül Yeşilçay, Tayanç Ayaydın, Ezgi Asaroğlu ile Teoman Kumbaracıbaşı’nın oynadığı Aşk Kırmızı, 15 Mart 2013'de UIP Filmcilik dağıtımıyla Sinegraf Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Yıllar önce ilk aşkı Nazlıgül’ü kaybettiğinde çok acı çeken, yaralarını çok sevdiği Zeynep’le saran Ferhat, yarım kalan aşkını kalbine gömen, Ferhat’tan sonra seviştiği hiçbir erkeğin gözlerine bakmayan Nazlıgül ve kocasına deliler gibi aşık, bir gece bile ondan ayrı uyumaya dayanamayan Zeynep; şimdi, hiç akıllarına gelmeyen sorulara cevap arıyorlar.

14 Mart 2013 Perşembe

Çörek Otu

Vücudumuz doğası gereği, doymamış yağ asitlerini üretemediğinden bu yağ asitlerini dışarıdan karşılamak zorundadır.Bir gram çörekotu yağı da bu açıdan bir günlük ihtiyacımızı karşılamak için yeterlidir.
ÇÖREK OTUNUN DİĞER ETKİLERİ
• Çörek otunda bulunan nigellon ve alfa-pinen gibi eterli yağlar, solunum borusunun genişleyip krampların giderilmesini sağlar.
Ayrıca öksürüğü hafifletir. İltihap giderici, ağrı dindirici ve idrar söktürücü etkileri de mevcuttur. Düzenli kullanımda kan şekerini düşürücü etkisi vardır.
• İçeriğinde bulunan B1, B2 ve B6 vitaminleri, pek çok enzimin üretiminde önemli rol oynar. Çünkü bunlar, savunma ablukalarını yok edip boyun altı bezini ve dolayısıyla da savunma sistemini güçlendirir. Folasidi vitamini ise, kalp ve tansiyon problemlerinin oluşma riskini en aza indirger. Bununla birlikte hücre yenilenmesinde de gereklidir.
• Beta karotin, A, E ve C vitamini, selen gibi antioksitler vücudun savunma sistemini destekler. ayrıca içeriğinde bulunan selen, zehirli maddelerin vücuttan atmasında destek olur.

Bu kadar mükemmel olarak yaratılan çörek otu, bütün bu özellikleri ile:
• Mikrop, virüs ve mantarlara karşı etkili bir savunma aracıdır.
• İfraz boşaltıcı ve solunum borusunu genişleticidir.
• Kan şekerini düşürür.
• Damar hastalıklarını engeller.
• İdrar söktürücü özelliği ile safrayı rahatlatır.
• Vücuttaki zehirlerin atılmasını sağlar.
• Hazmı kolaylaştırır.
• Yaraların daha hızlı iyileşmesini ve hücrelerin yenilenmelerini hızlandırır.
•Alerjiyi engeller.
• Savunma sistemini dengeler.
• Hormon sistemini ve ruh hâlini güçlendirir.
ÖZEL HALLERDE FAYDALARI
• Çörek otu, müzmin hastalıklarda şaşırtıcı derecede iyileşmeler sağlar. Çocuklarda özellikle sinir ve deri sorunlarına, astım ve alerji sorunlarına da çok iyi gelir.
• Çörek otu ürünleri (yağ ve ezilmiş bal karışımlı) hamilelik döneminde oluşan şikayetleri en aza indirir. Yan etkisi olmayıp, hamilelik dönemindeki bayanlar ve bebeklerini ana sütüyle beslemeyi tercih edenler için sütün kalitesini arttırarak bebek için daha faydalı olmasını sağlar.
• Egzamalı cilde sık sık çörek otu yağı tatbik edildiğinde deri hızlı iyileşir. Yine deri hastalıklarında mikrop öldürücü etkisi nedeniyle çok yararlıdır.
BAZI HASTALIKLARDA ÇÖREK OTU
• Hazımsızlık ve mide şişkinlikleri gibi sorunlarda çörek otunun etkisi eski zamanlardan beri bilinmektedir.
• Hemoroite problemine iyi gelir, çünkü damarları güçlendirerek kan dolaşımını arttırır.
• Romatizma, şeker hastalığı ve yüksek kolesterol gibi metabolik hastalıklar için çok etkilidir.
• İktidarsızlık ve kısırlık sorunlarında da yine etkili bir destekleyicidir. Çünkü çörek otu, cinsî hormonları düzenlemekte, bedenî ve ruhî olarak zindelik ve dinçlik vermektedir.
• Çörek otu yağı kadınlardaki regl dönemi sancılarına ve diş ağrılarına karşı yine başarılı sonuçlar elde edilmektedir.
SAĞLIKLI OLMAK İÇİN ÇÖREK KÜRÜ
İçeriğinde bulunanlarla savunma sistemine, metabolizmaya ve hormonlara iyi gelen çörek otu, vücudu toksinlerden arındırır, kan dolaşımını güçlendirir ve bağırsakların düzenli çalışmasını destekler.
Cildi berraklaştırır. Düzgün bir cilde, parlak saç ve gözlere sebep olur. Sağlıklı ve hayat dolu bir görünüm oluşturur.
Çörek otu savunma (immün) sistemini güçlendirdiğinden, kanser, AIDS gibi çağın hastalıklarına karşı tavsiye edilmektedir. Yine tansiyon ve ateş düşürücü ve doğal antibiyotik tesirleriyle yaygın hastalıklara da çare olmaktadır.
Başta astım ve polen alerjisi olmak üzere alerjik hastalıklara, saç dökülmesi ve kepek gibi problemlere karşı da etkilidir.

ÇÖREK OTU NASIL KULLANILIR?
Kurutulan tohumlar baharat şeklinde, suda kaynatılarak ya da yağı çıkarılarak tüketilir. Güzel kokulu bir baharat olarak kullanımı çok yaygındır.
Çörek otunun tohumlarından elde edilen çörek otu yağı saç dökülmesinde ve saçlı deride oluşan kepeğe karşı oldukça etkilidir. Sirke ile kaynatılıp gargara yapıldığında diş ağrılarına iyi gelir. Suyu ile sivilcelere pansuman yapıldığında sivilceler üzerinde etkili olduğu görülmüştür.
- Bir teoriye göre, çörek otunun kemoterapi ilaçları ve radyoterapi tedavisi ile birlikte kullanılması, çörek otunun anti oksidan etkisi nedeniyle bu tedavi yöntemlerinin etkisini azaltabilir

13 Mart 2013 Çarşamba

İkisinden Biri

Zengin ve her istediğinin yapılmasına alışmış bir kadın, ünlü bir ressama giderek portresini yaptırmak istemiş.
Şartlarını da şöyle özetlemiş:
" Hem bana çok iyi benzesin hem de çok güzel olsun."
Ressam kadına iyice baktıktan sonra şunu söylemiş.
" Hanımefendi ikisinden birini seçmek zorundasınız."

İşte Hayat

Cebinde paran varsa kim olduğunu unutan tek kişi sen olursun.
Cebinde hiç paran yoksa bütün dünya senin kim olduğunu unutur.
İşte hayat bu...

Tarih ve Masal

Güzel bir kadın ihtiyarlar da: "Ah gençliğimde ne kadar da güzeldim" derse, bu bir TARİH...
Çirkin bir kadın ihtiyarlar da:"Ah gençliğimde ne kadar da güzeldim!" derse, bu bir MASAL olur.

10 Mart 2013 Pazar

Gelmeyen Bahar

Emrah Erdoğan’ın yönettiği ve Orhan Alkaya, Beyza Şekerci, Hasan Küçükçetin, Ayşe Kökçü, Gürkan Tavukçuoğlu, Ayten Uncuoğlu ile Turgay Tanülkü'nün oynadığı Gelmeyen Bahar, 08 Mart 2013’de Medyavizyon Film dağıtımıyla Yağmur Yapım tarafından vizyona çıkarıldı.
Bir fabrikada çalışan Bahar’ın geleceğiyle ilgili hayalleri varken, ailesi onun kaderini belirlemiştir. Suskun bir anne, emekli bir baba ve işsiz bir ağabeyin arasında sıkışıp kalan Bahar, kurtuluşu çok iyi bilmediği bir dünyada aramaktadır. Amcası ise, kendi oğluna eş yapmak için, Bahar’ın kanunen reşit olmasını beklemektedir.

9 Mart 2013 Cumartesi

Kadınlar

Malgorzata Szumowska’nın yönettiği ve Juliette Binoche, Anais Demoustier, Joanna Kulig ile Louis Do de Lencquesaing’in oynadığı Kadınlar (Elles), 08 Mart 2013'de M3 Film dağıtımıyla Kurmaca Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Fahişelik yapan üniversite öğrencileri hakkında ELLE Dergisi için bir makale yazmakta olan araştırmacı gazeteci Anne, Parisli, iki çocuk sahibi bir kadındır. Fahişelik yapan başına buyruk genç Alicja ve Charlotte ile yazısı için yürüttüğü huzursuz edici, derin görüşmeler Anne’ın para, aile ve cinsellik hakkındaki en temel inançlarını sorgulamasına yol açar.
Basın Bülteni: .docx / .pdf
Altyazılı Fragman: Türkçe / İngilizce
IMDb

8 Mart 2013 Cuma

Aşkın İzleri

Terrence Malick’in yönettiği ve Ben Affleck, Olga Kurylenko, Javier Bardem ile Rachel McAdams’ın oynadığı Aşkın İzleri (To The Wonder), 08 Mart 2013’de Tiglon Film dağıtımıyla Calinos Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Neil, Paris’te tanıştığı Marina ile tutkulu bir aşk yaşamaya başlar, yeni bir hayat kurmak üzere Amerika’ya yerleşirler. Fakat bir süre sonra Neil, çocukluk aşkı Jane ile karşılaşınca Marina’yı yüzüstü bırakır. Aşk ve ihanet gibi kavramları sorgulayan Marina da inanç hakkında şüpheleri olan Rahip Quintana ile görüşerek hayatındaki soru işaretlerini çözmeye çalışacaktır.
Basın Bülteni: 1 / 2

7 Mart 2013 Perşembe

Şimdi Geldim

Temel, bir binanın altıncı katından düşer. Hemen etrafına bir kalabalık toplanır.
Yoldan geçen biri kalabalığı yararak, yaralı Temel’in üzerine eğilip sorar:
" Ne oldu? "
Temel, zorlukla:
" Vallahi bilmeyrum. Ben de şimdi celdum."

6 Mart 2013 Çarşamba

Allah'a Şükreden Kalp

Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
Işığı gördüm, korktum.
Ağladım.
Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim.
Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi...
Ağladım.
Yaşamayı öğrendim.
Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu; aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim.

Zamanı öğrendim.
Yarıştım onunla...
Zamanla yarışılmayacağını, zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim...

İnsanı öğrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu...
Sonra da her insanin içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.

Sevmeyi öğrendim.
Sonra güvenmeyi...
Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu,sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu
öğrendim.

İnsan tenini öğrendim.
Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu...
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim.

Evreni öğrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim.
Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek
Gerektiğini öğrendim.

Ekmeği öğrendim.
Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini.
Sonra da ekmeği hakça bölüşmenin, bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim.

Okumayı öğrendim.
Kendime yazıyı öğrettim sonra...
Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana...

Gitmeyi öğrendim.
Sonra dayanamayıp dönmeyi...
Daha da sonra kendime rağmen itmeyi...
Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yasta...

Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım.
Sonra da asil yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektiğine vardım.

Düşünmeyi öğrendim.
Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim.
Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek olduğunu öğrendim.
Namusun önemini öğrendim evde...
Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk olduğunu; gerçek namusun, günah elinin altındayken, günaha el sürmemek olduğunu öğrendim.

Gerçeği öğrendim bir gün...
Ve gerçeğin acı olduğunu...
Sonra dozunda acının, yemeğe olduğu kadar hayata da "lezzet" kattığını öğrendim.
Her canlının ölümü tadacağını,ama sadece bazılarının hayatı tadacağını öğrendim.

Ben dostlarımı ne kalbimle nede aklımla severim.
Olur ya ...
Kalp durur ...
Akıl unutur ...
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne de unutur ...

Hz. Mevlana

5 Mart 2013 Salı

Suç Çetesi

Ruben Fleischer’in yönettiği ve Josh Brolin, Ryan Gosling, Sean Penn ile Nick Nolte’un oynadığı Suç Çetesi (Gangster Squad), 01 Mart 2013'de Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
Los Angeles, 1949. Acımasız mafya babası Mickey Cohen, uyuşturucu, silâhlar, fuhuş ve Chicago’da yapılan tüm büyük bahislerden kirli kazanç elde etmektedir. Tüm bunları sadece kendi adamlarının değil, polisler ve politikacıların korumasıyla yapmaktadır. Ancak Polis teşkilâtının, Çavuş John O’Mara ve Jerry Wooters’ın idaresindeki küçük bir grubu Cohen’in dünyasını yerle bir etmeye kararlıdır.
Basın Bülteni: 1 / 2

4 Mart 2013 Pazartesi

Sefiller

Tom Hooper’ın yönettiği ve Hugh Jackman, Russell Crowe, Anne Hathaway ile Eddie Redmayne’ın oynadığı Sefiller (Les Miserables), 01 Mart 2013’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
19. yüzyıl Fransa’sında geçen film, karşılıksız aşk, tutku, fedakârlık ve kefaret hikâyesi. Jackman, şartlı tahliye kurallarını ihlâl etmesinin ardından acımasız polis Javert tarafından onlarca yıldır aranan eski hükümlü Jean Valjean karakterini canlandırıyor. Valjean, fabrika işçisi Fantine’in küçük kızıyla ilgilenmeyi kabul edince hayatları sonsuza dek değişiyor.

3 Mart 2013 Pazar

Timothy Green’in Sıradışı Yaşamı


Peter Hedges’in yönettiği ve Jennifer Garner, Joel Edgerton, Ron Livingston ile Dianne Wiest’in oynadığı Timothy Green’in Sıradışı Yaşamı (The Odd Life Of Timothy Green), 01 Mart 2013’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
Bir aile kurmak için sabırsızlanan Green çifti, çocuklarının nasıl olacağını hayal etmektedir. Küçük Timothy fırtınalı bir gecede kapılarında belirdiğinde Green çifti ve yaşadıkları ufak Stanleyville kasabası umulmadık şeylerin bazen hayattaki en büyük hediyeleri getirdiğini öğrenirler.

1 Mart 2013 Cuma

Aşk Seansları

Ben Lewin’in yönettiği ve John Hawkes, Helen Hunt, William H. Macy ile Rhea Perlman’ın oynadığı Aşk Seansları (The Sessions), 22 Şubat 2013’de Tiglon Film dağıtımıyla Tiglon Film tarafından vizyona çıkarıldı.
38 yaşındaki yazar ve şair Mark O'Brien, küçük yaşta geçirdiği felç sebebiyle yapay solunum cihazına bağlı yaşamaktadır. O yaşına kadar hiçbir kadına temas etmemiş ve bakir kalmıştır. Terapistlerinin yardımıyla profesyonel bir 'seks vekili' olan Cheryl ile tanışır. Cheryl, Mark’a profesyonel bir düzeyde seks seansları uygularken, aralarında duygusal bir paylaşım da başlar.
Basın Bülteni
Fotoğraflar
Web Sitesi
Fragman
IMDb