30 Temmuz 2009 Perşembe

Çanakkale 11

Çanakkale 10

Anladım

Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını, kendimi bulduğumda anladım,
Herkesin mutlu olmak için bir yolu varmış, kendi yolumu çizdiğimde anladım.
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak, yazarak, dinleyerek değil,
Bildiklerini bana neden anlatmadığını anladım.
Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış,
Aşk peşinden neden yalın ayak koştuğunu anladım.
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığını anladım.
Ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım.
Bir insanı herhangi biri kırabilir ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş,
Çok acıttığında anladım.
Fakat, hak edermiş sevilen önün için dökülen her gözyaşını,
Gözyaşıyla birlikte sevinçler terkettiğinde anladım.
Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
Yüreğini elime koyduğunda anladım.
"Sana ihtiyacım var, gel" diyebilmekmiş güçlü olmak,
Sana "Git!" dediğimde anladım.
Biri sana "Git!" dediğinde, "Kalmak istiyorum..." diyebilmekmiş sevmek,
Git dediklerinde gittiğimde anladım...
Sana olan sevgim şımarık bir çocukmuş, her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,
Büyüyüp bana sarıldığında anladım.
Özür dilemek değil, "Affet beni" diye haykırmak istemekmiş pişman olmak,
Gerçekten pişman olduğumda anladım.
Ve gurur; kaybedenlerin, acizlerin maskesiymiş,
Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,
Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.
Ölürcesine isteyen beklemez, sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,
Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım.
Sevgi emekmiş...
Emekse;
Vazgeçmeyecek kadar ama,
Özgür bırakacak kadar sevmekmiş...

Can Yücel

29 Temmuz 2009 Çarşamba

Ders Alınmış Başarısızlık En Büyük Başarıdır

Bir gün, bir çiftçinin eşeği kuyuya düşer.
Adam ne yapacağını düşünürken, hayvan saatlerce anırır.
En sonunda çiftçi, hayvanın yaşlı olduğunu ve kuyunun da zaten kapanması gerektiğini düşünür ve eşeği çıkartmaya değmeyeceğine karar verir.
Bütün komşularını yardıma çağırır.
Herbiri birer kürek alarak kuyuya toprak atmaya başlarlar. Eşek ne olduğunu fark edince, önce daha beter bağırmaya başlar. Sonra, herkesin şaşkınlığına, sesini keser.
Birkaç kürek toprak daha attıktan sonra, çiftci kuyuya bakar.
Gözlerine inanamaz. Eşek, sırtına düşen her kürek toprakla müthiş bir şey yapmakta, toprağı aşağıya silkeleyerek yukarı çıkmasına basamak hazırlamaktadır.
Bir süre sonra, komşular toprak atmaya devam edince, herkesin şaşkınlığı altında eşek, kuyunun kenarından dışarı bir adım atıp, koşarak uzaklaşır!

Hayat üzerinize hep toprak atacaktır; her türlü pislik ile.
Kuyudan çıkmanın sırrı, bu pisliği silkeleyip bir adım yükselmektir.

Sıkıntılarımızın herbiri bir adımdır.
En derin kuyulardan bile yılmayarak, usanmayarak çıkabiliriz.
Silkelenin ve biraz daha yukarı çıkın.

Mutlulugun 5 basit kuralını unutmayınız:
1. Kalbinizi nefretten arındırın - Affedin.
2. Düşüncelerinizi endişelerinizden arındırın - Çoğu zaten hiç gerçekleşmez.
3. Basit yaşayın ve elinizdekilerin kıymetini bilin.
4. Daha çok verin.
5. Daha az bekleyin.

27 Temmuz 2009 Pazartesi

Bir Laz'ı Teşhis Etmek

Soru: Bir Laz'ı sınıfta nasıl teşhis edebilirsiniz?
Yanıt: Öğretmen tahtayı silerken, o da defterini siler...

İlişki

İki hemşeri karşılıklı konuşuyorlarmış. Bayramdan bayrama karşılaştıkları için pek arkadaşlıkları da yokmuş. Sohbet sırasında biri şöyle demiş:
"Benim evlenmeden önce karımla hiç ilişkim olmadı. Ya sizin?"
Öteki cevap vermiş:
"Bilmem hatırlamıyorum. Karınızın kızlık soyadı neydi? Belki o zaman hatırlarım..."

Neden

Adamın birinin, o kadar mutsuz bir evliliği varmış ki, kendini içkiye vermiş.
Bir gece sarhoş olarak eve döndüğünde, karısı kapıyı açar açmaz, düşüp ölmüş.
Neden?
Çünkü karısını çift görmüş!..

Belli ki Sarhoş

Pek güzel olmayan bir kadın soluk soluğa karakola dalıp "Adamın biri beni bir saattir izliyor, kendimi buraya zor attım, galiba sarhoştu memur bey" der.
Polis kadını tepeden tırnağa süzüp cevaplar; "Galiba değil, besbelli sarhoşmuş!.."

Alet

Kadı, Bektaşi'ye sorar:
"Rakı şişesi taşımaya utanmıyor musun?"
Bektaşi:
"Ben de zina aleti de var. Kullanmadıktan sonra, o suçu işlemiş olmam ki.."

24 Temmuz 2009 Cuma

İşsizlik

Genç kız:
"Ne zaman evleneceğiz, bir tanem?"
Delikanlı:
"Ne zaman iş bulursam hayatım..."
"Ayrılalım öyleyse... Benim kendime koca bulmam daha kolay!.."

Sayılarla Sevgi

* 0'dan onunla başlarsın hayata
* 1 bakmışsın girivermiş hayatına
* 2'de bir düşüverir aklına
* 3 günlük dünyada tek zevkindir aslında
* 4 dörtlük geçer zamanın onunla
* 5 vakit namaza yoktur bu bağlılık
* 6 üstü bi insan aslında
* 7 cihanda yoktur olan onda
* 8 köşe olursun konuşurken onunla
* 9 doğurursun göremeyip konuşamayınca
10'u çok seversin hem de çoook...

Vicdan

Zalim ve gaddar hükümdarlardan biri, bir filozofa “Vicdan neye derler?” diye sormuş.
Filozof, “Senin bilmediğin ve sana lazım olmayan şeye derler” demiş.

İdeal Erkek

Genç kız, ikinci kez buluştuğu erkek arkadaşına, evlenmek istediği erkek tipini tarif etmektedir:
"Evleneceğim erkek, göze hoş görünmeli, renkli ve eğlenceli olmalı. Müzik zevki olmalı, çok ilginç ve yeni fıkralar anlatmalı, içkisi ve sigarası olmamalı. Spordan, politik gelişmelerden ve güncel konulardan haberdar olmalı. Ve geceleri, benimle evde kalmalı. En önemlisi, daima karşımda hazır bulunmalı ve istediğimde onu susturabilmeliyim" demiş.
Delikanlı iç çekerek konuşur;
"Güzelim, sen koca değil, televizyon arıyorsun..."

Fark Etmez

Utangaç bir genç, kız arkadaşıyla otele girer ve resepsiyondaki görevliden oda ister. Resepsiyondaki görevli sorar;
"Mavi odayı mı yoksa pembe odayı mı vereyim?"
Delikanlı görevlinin kulağına eğilerek;
"Hangisini verirseniz verin, önemli değil. Nasıl olsa odaya girer girmez ışığı söndüreceğim..."

Nereden Anlamış?

Adamın birisi, son derece kızgın olduğu birinin evine gider ancak evde bulamaz.
Öfkesinden kapıya büyük harflerle “eşek” diye yazıp döner.
Birkaç gün sonra o adamdan şöyle bir yazı alır:
“Bize gelmişsin. Kapıya attığın imzadan anladım.”

Hayalet Sevgililerim

Mark Waters’ın yönettiği ve Matthew McConaughey, Jennifer Garner, Michael Douglas ile Emma Stone’un oynadığı Hayalet Sevgililerim (Ghosts of Girlfriends Past), 24 Temmuz 2009’da Warner Bros. dağıtımıyla Fida Film tarafından vizyona çıkarılıyor.
Connor, kadınları seven biridir; evlenmek üzere olan abisinin büyük bir hata yaptığını düşündüğünden onu vazgeçirmek ister. Düğünden bir gece önce Connor’ı ziyaret eden üç hayalet, geçmişine ve geleceğine doğru yolculuğa çıkarır, ne zaman kadın avcısına dönüştüğünü bulmaya çalışırlar. Belki Connor’ın hayatının aşkını bulabilmek için hâlâ şansı vardır.
  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
    Web Sitesi
    Fragman
    IMDb


    Sınav Soruları

    Temizlikçi kadın ilkokul diploması almak için dışarıdan sınava girer. Tabiat Bilgisi'nden sorulan sorulara şu cevapları verir:
    "Mide ne iş yapar?"
    "Sindirim; yediklerimizi öğütür."
    " Akciğer ne iş yapar?"
    " Solunum..."
    " Peki kalp?"
    " Kan dolaşımını sağlar."
    Son bir soru:
    "Beyin ne iş yapar?"
    " Bizim apartmanda kapıcılık yapar. "

    Öğrendim ki

    Öğrendim ki... Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız. Ancak kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz ve gerisini karşı tarafa bırakırsınız.
    Öğrendim ki... Güveni geliştirmek yıllar alıyor, yıkmak bir dakika.
    Öğrendim ki... Hayatında nelere sahip olduğun değil, kiminle olduğun önemli.
    Öğrendim ki... Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanabilirsiniz; ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek. Öğrendim ki... Kendini başkalarıyla değil, kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir.
    Öğrendim ki... İnsanların başına ne geldiği değil, o durumda ne yaptıkları önemli.
    Öğrendim ki... Ne kadar küçük dilimlersen dilimle, her şeyin iki yüzü var.
    Öğrendim ki... Olmak istediğin insanı olabilmek, çok vakit alıyor.
    Öğrendim ki... Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman lâzım; çünkü hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun.
    Öğrendim ki... Bittim dediğin andan itibaren, pilinin bitmesine daha çok var.
    Öğrendim ki... Sen tepkilerini kontrol edemezken, tepkilerin hayatını kontrol ediyor.
    Öğrendim ki... Kahraman dediğimiz insanlar, bir şey yapılması icap ettiğinde, şartlar ne olursa olsun, yapılması gerekeni yapanlardır.
    Öğrendim ki... Affetmeyi öğrenmek, deneyerek oluyor.
    Öğrendim ki... Para ucuz bir başarı.
    Öğrendim ki... Düştüğün anda seni tekmeleyeceğini sandığın kişilerden bazıları, kaldırmak için elini uzatabilir.
    Öğrendim ki... İki insan aynı şeye bakıp, farklı şeyler görebilir.
    Öğrendim ki... Duvarda asılı diplomalar ya da para insanı insan yapmaya yetmez.
    Öğrendim ki... Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez; gerçek aşkların da.
    Öğrendim ki... Her problem kendi içinde fırsat saklar; ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.
    Öğrendim ki... Sevgiyi çabuk kaybediyorsun; pişmanlığın ise uzun yıllar sürüyor.

    18 Temmuz 2009 Cumartesi

    Aşka Son Şans

    Joel Hopkins’in yönettiği ve Dustin Hoffman, Emma Thompson, Eileen Atkins ile Kathy Baker’ın oynadığı Aşka Son Şans (Last Chance Harvey), 17 Temmuz 2009'da Medyavizyon Film dağıtımıyla r Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Harvey Shine, kızının düğününe katılmak üzere Londra’ya gider ama kızı nikâha üvey babasıyla gider. Uğradığı hayal kırıklığını gizlemeye çalışan Harvey, düğünden ayrılır, dönüş uçağını kaçırır. Havaalanındaki barda içerek dertlerini bastırmaya çalışırken, 40 yaşlarındaki Kate’le tanışır, birbirlerinden etkilenirler. Aralarındaki güçlenen bağ ikisinin hayatlarına yeni bir heves katar.
    Basın Bülteni
    Fotoğraflar
    Web Sitesi
    Fragman
    IMDb

    17 Temmuz 2009 Cuma

    Pozitif Bahçıvan

    Seyahatten dönen ev sahibi havaalanından bahçıvanına telefon açmış, konuşuyorlar:
    " Nasıl, her şey yolunda mı? "
    " Yolunda... Küreğin sapı kırıldı, şu anda onu tamir ediyordum."
    " Neden kırıldı?"
    " Köpeğinize mezar kazarken zorlamışım, ondan kırıldı."
    " Nee! Köpeğim mi öldü?"
    "Maalesef havuza düştü?"
    " Benim köpeğim çok iyi yüzerdi; havuzda nasıl ölür?"
    "Havuzun suyu boşalmıştı, atlayınca betona çakıldı."
    "Havuzu yeni doldurtmuştuk, neden boşalttınız?"
    "İtfaiyeciler evdeki yangını söndürürken ilave suya ihtiyaç duydular. "
    "Neee evde yangın mı çıktı?"
    " Evet efendim. Annenizin vefatı dolayısıyla taziyeye gelenlerden biri yanık sigara bırakmış.
    " Annem mi öldü? Yahu kadın daha iki hafta önce sapasağlamdı?"
    "Haklısınız da... Yatak odanızda karınızla en yakın arkadaşınızı aynı yatakta görünce kalbine inmiş.
    "Yahu hiç pozitif bir haber yok mu adam sende?"
    " Var efendim... Geçen gün siz aıds testi yaptırmıştınız ya... Sonucu geldi, pozitif...

    15 Temmuz 2009 Çarşamba

    Agop Eleni

    Agop ile Eleni evlenmişler ve cicim ayları bittikten sonra Agop eve gelip koltuğuna kurulur kurulmaz, gazeteyi yüzüne çekip Eleni'yle hiç ilgilenmez olmuş.
    Günlerden bir gün Eleni Agop'tan ilgi beklentisi ile;
    "Bre Agoppp! Mutfağın penceresi bozuldu, yaparsinnn ...?"
    Agop , gazeteyi yüzünden indirmiş, gayet sinirli bir şekilde;
    "Niye, ben pencereciii ...?"
    Ertesi gün Eleni yine ilgi görmek umuduyla
    "Bre Agoppp, mutfakin musluğu bozuldu yaparsiinnn ....?"
    "Niye ben muslukciii...?"
    Bir sonraki gün
    "Bre agoppp, tuvaletin sifoni bozuldu, yaparsiinn ...?"
    "Niye ben pokcii...?"
    Ertesi gün eve gelen Agop bi bakar herşey tamir edilmiş !
    "Kuzum Eleni bunlari sen yaptinn..?"
    "Yoo..."
    "Ee... kim yapti peki ?"
    "Bilirsin, kapici Abdurrezzak'in bende gozi vardir, yaparsin? dedim, o da dedi "yaparim, ama bi şartla.."
    Agop merak icinde sorar,
    "Neymiş .?""'E, dedi bana, ya benimle yatarsin, ya da bi pasta yaparsin !!!"
    Agop rahatlar,
    "Peki kuzum, ne pastasi yaptin?"
    Eleni sinirlenir;
    "Niye? ben pastaciiii ?....."

    Çikolatalı Milföy

    Çikolatalı Hanımgöbeği

    Çikolatalı Cevizli Nugat

    13 Temmuz 2009 Pazartesi

    İki Dağcı

    İki dağcı... Birisi kekeme; Ağrı Dağı'nın tepesinde kamp kurmaya karar vermişler. Arabayı aşağıda bırakıp, eşyaları yüklenip, dağa çıkmaya başlamışlar. Yarı yola gelince kekeme olan:
    "Ça..ça...çaa..."
    "Sen şimdi söyleyemezsin, yukarı çıkalım söyle!"
    Saatlerce süren bir gayretten sonra yukarı çıktıklarında kekeme:
    "Ça...ça... çaaa... çadırları aşağıda unuttuk," demiş.
    "Çabuk inip alalım!"
    "Şaa... şaaa... şaaa..."
    "Zamanımız yok aşağıda söylersin!"
    Aşağı inmişler, kekeme:
    "Şaa... şaa... şaka yaptım," demiş.

    Temel ile Fadime

    Doktor Temel'e, mide ağrısına yeni doğum yapmış bir kadının sütünün iyi geleceğini söylemiş. Temel'in aklına Dursun'un karısı Fadime gelmiş.
    Derdini utana sıkıla ona açmış. Fadime de, "Ne olacak, alt tarafı birkaç damla süt, hem sevaptır gir içeriye" demiş. Göğsünü Temel'in ağzına vermiş.
    Ama bu arada da tahrik olmuş. Temel'e "Ula Temel başka bir şey de ister misin?" diye sormaya başlamış.
    Temel, "Ayıp olmaz mı?" diye cevap vermiş. Fadime, ihtiraslı bir şekilde "Niye ayıp olsun" demiş.
    Temel, utana sıkıla isteğini Fadime'ye söylemiş:
    "İyi öyleyse, bir iki tane de bisküvi ver bari içim ezildi."

    12 Temmuz 2009 Pazar

    Annene Benzesin

    Delikanlı evlenmek için kimi getirse bir türlü annesini razı edemiyormuş. Bir arkadaşı "Sana bir tavsiye" demiş;
    "Öyle bir kız bulacaksın ki aynen annene benzesin... Göreceksin annen ona bayılacak..."
    Delikanlı hayli araştırdıktan sonra öyle bir kız bulmuş. Görünüşü, konuşması, giyimi, hatta yemek yapması bile aynı annesi...
    Telefonda bunu arkadaşına anlatmış. "Eee... Vaziyet iyi o zaman" demiş arkadaşı... "Yok" demiş delikanlı sıkıntılı bir halde;
    "Babam kızdan nefret ediyor..."

    Müsriflik

    "Hayim be! Benim kari çok müsrif... Para yetişmiyor inanasin... Pazar yuni benden 20 bin lira istedi, pazartesi 30 bin, sali 50 bin, çarşamba 80 bin, dün de 100 bin lira"
    "Acidim sana be Moiz... Nereye sarf ediyor bu kadar parayı senin kari..."
    "Ne bileyim ben? Verdiyim yok ki!"

    İtiraz

    Gevezenin biri, konuşma sanatını öğrenmek için Sokrates’in okuluna kaydolmak ister. Fakat Sokrat, diğer okullara göre iki kat para isteyince, adam itiraz etmeye başlar. Sokrat adamın sözünü keserek şöyle der;
    "Sana bir değil, iki şey öğreteceğim. Birincisi konuşmayı; ikincisi ise susmayı!.. Bu yüzden iki kat para istiyorum."

    Sarışın Kadın ve Ayna

    İki sarışın yolda yürürken yerde bir makyaj aynası gözlerine ilişir. İlk sarışın kapağını açar ve bakar;
    "Resimdeki yüz bana çok tanıdık geldi şekerim" der.
    Sıra ikinci sarışındadır. Aynayı arkadaşının elinden çekiştirir ve şöyle der:
    "Tabii ki tanıdık gelecek aptal, bu benim...

    11 Temmuz 2009 Cumartesi

    Felekten Bir Gece

    Todd Phillips’in yönettiği ve Bradley Cooper, Ed Helms, Heather Graham ile Justin Bartha’nın oynadığı Felekten Bir Gece (The Hangover), 10 Temmuz 2009’da Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
    Filmde arkadaşlarının düğününden iki gün önce bekârlığa veda partisi vermek için Las Vegas'a giden dört arkadaş, parti gecesinin sabahında odalarında bir kaplan, tavuklar ve dolapta ağlayan altı aylık bir bebek ile uyanırlar. Ancak damat ortada yoktur. Bir gece öncesine dair hiçbirşey hatırlamayan üç arkadaşın damadı bularak Los Angeles'a düğününe yetiştirmeleri gerekmektedir.
    Basın Bülteni
    Fotoğraflar
    Web Sitesi
    Fragman
    IMDb

    Gaziantep 6 (Çarşı)

    Gaziantep 6 (Kelaynaklar)

    Gaziantep 5 (Bakırcılar Çarşısı)

    Gaziantep 4 (Müze)

    Gaziantep 3 (Birecik)

    Gaziantep 2 (Birecik)

    Gaziantep (Birecik)

    9 Temmuz 2009 Perşembe

    Nerden Nereye

    Temel'in kızı Fadime babasına sormuş:
    “Annemle evlendiğinizde pen nerdeydum?”
    Temel:
    “Palayina ciderken benumleydun. Tönerken annene gectun.”

    Ne İçin Çalışıyorlar

    Temel Almanyada çalışıyormuş. Bir gün Alman arkadaşı Temel’e:
    “Siz Türkler sadece para için çalışıyorsunuz ama biz Almanlar onurumuz için çalışırız.” demiş.
    Temel:
    “Haklısın, herkes neyi eksikse onun için çalışır.” demiş.

    Ben de Yeni Geldim

    Temel apartmanın onikinci katından düşmüş. Arkadaşları hemen gelip sormuşlar:
    "Ne oldu lan Temel" demişler.
    Temel'de: "Vallaha Ben de yeni geldim” demiş.

    Leyla ile Mecnun

    Temel Fadime'yle tiyatro gişesine gitmiş:
    “Pize iki pilet lütfen.”
    “Leyla ile Mecnun için mi?”
    “Hayir Fadime'yle penum için.”

    7 Temmuz 2009 Salı

    Aids

    Temel akciğer kanseri olmuş, doktorlar “iki aydan daha fazla yaşaman mucize olur” demişler ve ümitsiz olduğu için tedaviye de son vermişler. Öleceğini anlayan Temel, bütün eşiyle dostuyla helalleşmeye karar vermiş. Fakat bizim Temel gördüğü herkese kendisinin aıds hastalığına yakalandığını ve iki ay içinde öleceğini anlatıyor ve helal etmelerini istiyormuş haklarını. Tabii bunu duyanlar Temel'e helallik veriyorlarmış ama bir yandan da elini bile son bir defa sıkıp, kucaklaşmaktan kaçınıyorlarmış. Temel'in en iyi arkadaşı Dursun, Temel'in bu yaptığını duyunca sormuş:.“Yahu Temel, anladık sen kanser oldun ölecen, neden millete ‘AIDS oldum’ diyon, bak herkesi bir korku sardı” demiş.Temel: “Yahu Tursun, öyle de öleceeezzz, böyle de ölecez, bari karıyı sağlama alalım dedim.”

    Cep Telefonu

    Temel otobüste cep telefonuyla konuşuyormuş, yolcular uyarmış:
    “Otobüste cep telefonuyla konuşmak yasaktır!”
    Temel telefonun öbür ucundaki arkadaşını uyarmış:
    “Ula Cemal, otobüsün içinde konuşmam yasakmış, sen konuş, ben tinleyeyum!”