28 Haziran 2009 Pazar

Şanssızlığın Böylesi

Adamın biri göl kenarında otururken, kadının birinin göle düştüğünü görmüş. Eşine benzettiği yüzme bilmeyen kadının boğulmak üzere olduğunu anlayınca yardım için bağırmaya başlamış "İmdaaat! Karım göle düştü!" diye... O sırada balık avlayan adamın birini görmüş "Lütfen!" demiş "Karımı kurtarırsanız size yüz dolar!.." Balıkçı hemen atlamış suya bir iki sert kulaçtan sonra yaka
yakalamış kadını, kucağında getirerek kumsalda adamın ayaklarının dibine bırakmış. "Evet!" demiş "Yüz doları alayım!"
"Ama!" demiş adam "Ben karım zannetmiştim, bu benim kayınvalidem!.."
"Şansımın içine edeyim!" demiş balıkçı, cebinden cüzdanını çıkartmaya çalışırken, "Ne kadar ödeyeceğim?"

Temel’in Saçı

Temel duş almaya girer, şampuanı saçlarına boşaltıp ovmaya başlar. Sırtını keselemeye gelen annesi sorar:
"Oğlum kafanı ıslatmayacak mısın?"
Temel cevap verir:
"Yok anne, bu şampuan kuru saçlar içinmiş!."

Kadın Olmak

Adam, her gün işe gidip gelmekten muzdarip, Allah'a dua eder: "Bir gün eşim benim yerime geçsin de, nasıl zor bir hayat yaşadığımı görsün." Hikâye bu ya, adamın dileği yerine gelir. Karısının bedeninde uyanan erkek, hemen yataktan fırlar, eşinin kahvaltısını hazırlar, çocuklarının kahvaltılarını yaptırır; ellerine beslenme çantalarını verir, çocukları okula götürür. Eve dönünce etrafı toparlar, çamaşırları ve bulaşıkları yıkar. Akşam için alışverişe gider; yemeği hazırlar. Koşar çocukları okuldan alır. Derslerini kontrol eder, bu arada yıkadığı çamaşırları ütüler. Kocası eve geldiğinde onu sofraya tabakları yerleştirirken bulur. Yemekten sonra kocasına kahve pişirir. Masayı toplayıp bulaşıkları yıkar. Eşinin ve çocuklarının ertesi gün giyeceği kıyafetleri kontrol eder; sıra nihayet çocukları yatırmaya gelmiştir, onlara hikâye okur. Tam televizyon seyretmek ve biraz da gazete okumak için salona dönüyordur ki, eşi onu yatak odasına çağırır. "Ne de olsa adamcağız bütün gün onlar için çalışıp yoruldu, biraz gevşetmek gerekiyor."
Adam ertesi sabah gene karısının bedeninde uyanınca Allah'a yalvarmaya başlar: "Özür dilerim Allah'ım. Meğer karımın hayatı hiç de rahat değilmiş. Ne halt ettiğimi şimdi anladım. Lütfen beni eski halime döndür."
Ve işte Allah'ın cevabı: "Evet dersini aldığını görüyorum. Her şeyi değiştireceğim ama maalesef 9 ay beklemek zorundasın. Çünkü dün gece hamile kaldın."

27 Haziran 2009 Cumartesi

Derman

Bir yudum insan gözbebeklerinde..
Hep böyle güzel bak ne olur
Hep böyle içten, hep böyle sevgiyle...
Ruhuma göz kırpmayı unutursan bir yerlerde
Saklan nereye olursa, bana gözükme
Yaz yağmurlarından korunacak
Sırça sarayların olmasın, istemiyorum
Islanmalıyım, iliklerime kadar
Ve sen su damlayan saçlarımı okşayıp
Sadece gülümse..
Belime sarıl ve yürü..
Dermanım sensin.
Sürükle beni ömrüne
Götür beni gittiğin yere

Sevgi Kuloğlu

Anlat Bana

Diyebilir misin bana ?...
"Sen beni hiç sevmedin ki" diye
Avuçlarımda dünyayı sana sunmuşken,
İtmişken elimin tersiyle senden başka herşeyi;
Gözlerime baka baka inanır mısın kendine.
Söyler misin bana ?...
Benim aşkım olmasa sen, sen olur muydun ?
Dolaşır mıydın damarlarımda, sokaklarda gezdiğin gibi.
Adım adım çiğnetir miydim onurumu ayaklarının altında
Sevmesem seni katlanır mıydı gönül bunca zulmüne.
Anlatır mısın bana ?...
Mutluluk nasıl bir şey ?
Saydın mı kalp atışlarımı her boynumu büküşümde ?
Zavallılığımla mağrurlanman, eriştirdi mi başını göğe,
Aynalara değil; bir kere de bana anlat kendini.İzah edebilir misin bana ?...
Duygularımla oynarken zevkle,
Çektiğim ızdırabın boyutunu.
Sana olan sevdamla ruhumu kırbaçlamanın anlamını,
Söyler misin bana, aşk iki kişilikse sen neredesin ?
Bari beni dinlemiyorsun hiç olmazsa vicdanını dinler misin?

Bilal Coşkun

24 Haziran 2009 Çarşamba

Yalnız Seni Sevdim

Yüzüm gülse içim zehir
Yüreğim hüznün işgalinde
Sevmek emekmiş geç anladım
Vazgeçmemekmiş sevmekten... sevdiğinden
Sevmek fedakarlık, tek taraflı aşk oyunu
Yüreğin yansa hissettirmeyeceksin
Ölsen aşkından göstermeyeceksin
Şehrin bir ucunda hasret diğer ucunda özlem
Aşkla yanan yüreğini yalnız sen bileceksin.

Bazen volkanlar içinde patlamaya hazır
Bazen alevlerden kale kurarsın bedenine,
Unutmaya çalıştıkça unutulmazı oynar sevgin
Bir kibrit çaksan parlamaya hazırsın o anda,
Volkanik bir dağ gibisin yakılmaya mahkum
Yüzünde ki gülücüklere dayanamazsın
Akar da öyle akar ki için ona
Sevda ile aşk karışır belleğinde,
Sen yanarsın sen ölürsün ama o bilmez.

Aşk benim yanımda sevdaysa tüten soba
Bende ki can nasılsa öylesin sol yanımda
Bazen ağlıyor bazen yanıyor kimin umurunda
Aşkla tutunmuşum turnalara tutunur gibi
Bülbülün güle aşkı gibi sevdalanmışım sana
Yangınlarda kalan bedenim senin hasretin
Özlemlerse hep koynumda sabahlıyor
Geceleri ise hiç sorma bana
Hasretimi körüklüyor yakıyor sevgili.

Bir sonbahardı koymuştun aşkı yüreğime,
Solan bir yapraktı düşen, gül olmuştu ben de
Sevda olmuştu öylece akmıştı gönlüme
Sevmek buydu işte fütursuzca sevmek
Özlemleri katıp aşk kervanına... sevmek
Karşılık beklemeden kendin için sevmek
Sevdim seni yalnız kendim için... sevdim
Özlediğini bilmeden sevildiğimi işitmeden
Hep seni düşünerek yalnız seni sevdim.

Menekşe Gülay

İzmir 6 (Çeşme)

İzmir 5 (Çeşme)

22 Haziran 2009 Pazartesi

Ömrümün Sahibi

Bende kaybolanı, sende bulmak güzel.
Yitip unutulanı, sende görmek güzel.
Güzel demek yetmez, muhteşem olmalıyız.
Bakir bir yere seninle varmalıyız.

Bir umut gözlediğim,
Yıllardır beklediğim,
Kalbimin sahibisin sen.

Çırpınıyor yüreğim,
Ferman buyur ölürüm,
Ömrümün sahibisin sen.

Duy şu kalbimin vurduğu sesi.
Dilerim bitmesin bu tutku, sevgi.
Kulak ver dilimden dökülen sözlere
Bir söz, bir "Evet" bana versene.

Evlenir misin benimle ?

Kader, kıymet budur, kısmet buna derim.
Mutluluksa dileğim, seninle yaşamalı.
Yaşamakla bitmez, muhteşem olmalıyız.
Mucize bir yere seninle varmalıyız.

Bir umut gözlediğim,
Yıllardır beklediğim,
Kalbimin sahibisin sen.

Çırpınıyor yüreğim,
Ferman buyur ölürüm,
Ömrümün sahibisin sen.

Duy şu kalbimin vurduğu sesi.
Dilerim bitmesin bu tutku, sevgi.
Kulak ver dilimden dökülen sözlere
Bir söz, bir "Evet" bana versene.

Evlenir misin benimle ?

Rafet El Roman

Papatyan

Ben,
Beyaz, narin papatyan.
Her bir yaprağıma
Düşlerimi yazıp sundum sana.
Belki gelirsin diye
Umutla boy verdim.
Her doğan günde
Süzülen kartalda bakışlarını gördüm.
Avundum..

Deli rüzgarı nefesin diye soludum..
Başımda bekleyen çılgın bulut sendin.
Üzerime düşen her damlada hayat buldum.
Büyüdüm, üşüdüm de,
Sensiz inen gecede
Kapattım düş kokan yaprağımı yalnızlıkta.

Soluktu yarına hayallerim.
Yine de umuda dönük yüzüm
Seni bekledim...
Ellerini bekledim..
Sararsın diye bekledim..

Bak, zamansız kışa döndü baharım.
Doruklarda çetin geçer bu mevsim.
Hani tutunacak toprağım da kalmadı sarp kayalıkta.
Yıllara meydan okuyan cılız bedenim,
Düşüyor, görüyor musun?..

Sadeliğimi gizleyen beyazım soluyor
Gelecek misin?

Sevdanı yazdığın sayfalarının koynunda
Düş kokan
Umut kokan
Aşk kokan
Kurumuş papatyanı saklar mısın?

Hülya Arıkan

Sahanda Pirzola

Orman Kebabı

21 Haziran 2009 Pazar

Hadi Gel

Yüreğime kilitler taktım
Bugün senin için kapattım
Kimseler bulmasın diye
Kilitleri denize attım
Sende olmak yaşamak
Tek dileğimdi ruhunda var olmak
Kaybetmeyelim anı
Çakırkeyifle yaşayalım
Bir tutam sevgi az tebessüm
İşte hazır piknik sepeti
Hadi ne duruyorsun gelsene
Yüreğime takıl peşime
Düşüncelerden uzaklaşıp
Tenhalarda yaşayalım
Sevdamızı haykıralım
Çılgın sevişmelerimize
Kuşlar böcekler şahit olsun
Anla bugünün yarını yok
Yaşatalım bu sevdayı….

Asuman Durbin

Hayatımın Anlamı

Ruhumda esen fırtınadan
İçimde saklı olan gizden
Divanece sevmelerimden
Beni sevmek cesaret ister

Buz tutmuş deli yüreğime
Girmek delice yürek ister
Eritebilirsen buzları
Korkmazsan sevmekten yakmaktan

Buzlar arasında yol bulup
Kardelenler misali açıp
Esen rüzgarlardan kurtulup
Anlam yükledin hayatıma

Mavi gözlerinle bakınca
Güneş gibi doğdun dünyama
Yeniden neşe mutluluğu
Geri getirdin tebessümü

Razıyım eriyip yanmaya……………..

Asuman Durbin

19 Haziran 2009 Cuma

İzmir 2

İzmir

Sacarası

Sac Kavurma

Rumeli Usulü Ciğer Sarma

Teklif

Anne Fletcher’in yönettiği ve Sandra Bullock, Ryan Reynolds, Malin Akerman ile Craig T. Nelson’ın oynadığı Teklif (The Proposal), 19 Haziran 2009’da UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.

Kitap editörü Margaret sınır dışı edilerek ülkesi Kanada’ya gönderilmesi gündeme gelince asistanı Andrew ile nişanlı olduğunu hükümet yetkililerine bildirir. Zoraki çift, damat adayının ailesiyle tanışmak için Alaska’nın yolunu tutmak zorunda da kalacaktır. Peşlerindeki göçmenlik bürosu yetkililerini başlarından savmak için bu plâna sonuna kadar bağlı kalacaklarına yemin etmek zorunda kalırlar.

Basın Bülteni
Fotoğraflar
Fragman
IMDb

17 Yeniden

Burr Steers’ın yönettiği ve Zac Efron, Leslie Mann, Thomas Lennon ile Melora Hardin’in oynadığı 17 Yeniden (17 Again), 19 Haziran 2009’da Warner Bros. dağıtımıyla Fida Film tarafından vizyona çıkarıldı.

1989 yılında lise son sınıf öğrencisi olan Mike, 20 yıl sonra, evliliği sallantıda, işte terfi edemezken mucizevi bir şekilde 17 yaşına geri döner. Mike’ın 17 yaşındaki görünümü, 30 küsur yaşındaki tavırları öğrenciler arasında hiç hoş karşılanmaz. Mike en iyi yıllarını yeniden yakalamaya çabalarken başına gelmiş en iyi şeyleri kaybetme riskiyle karşı karşıyadır.

Basın Bülteni
Fotoğraflar
Web Sitesi
Fragman
IMDb

18 Haziran 2009 Perşembe

Temelin Vasiyeti

Yolculuktan dönen İdris, kahvede oturanlara sordu:
"Yahu pizum Temel nasil öldi?"
"Kalpten cittu, dediler."
"Vasiyetu filan var miydu?"
"Var idu. 'Beni denize gömün' demiş idu."
"Cömdünüz mü?"
"Cömdük amma, mezarinu kazarken çok kayip verduk."

Soyunmuş

Temel ava çıkmış, eli boş dönmemek için kasaptan bir tavşan almış.
Fadime:
"Ha pu nedur, soyulmuş tavşanı nasıl avlaysun?"
"Sevişirken yakaladum, çiyinmeye firsatu olmadu vurdim oni…"

16 Haziran 2009 Salı

Aşk Ateşi

Guillermo Arriaga’nın yönettiği ve Charlize Theron, Kim Basinger, Jennifer Lawrence ile Jose Maria Yazpik’in oynadığı Aşk Ateşi (The Burning Plain), 12 Haziran 2009'da Pinema Film dağıtımıyla Pinema Film tarafından vizyona çıkarıldı.

Bir restoranda işletmeci olan Sylvia gizemli bir kadındır. Maria ise Meksika’da babası ve en yakın arkadaşıyla mutlu mesut bir hayat sürmektedir. Ancak trajik bir kaza her şeyi değiştirir. Mariana ve Santiago, beklenmedik bir şekilde aşık olurlar. Terk edilmiş bir karavanda, Gina ve Nick arasında yaşanan yasak aşkın fırtınası, Sylvia ve diğer karakterlerin hayatlarını bambaşka bir şekle sokar.

Basın Bülteni
Fotoğraflar
Fragman
Web Sitesi
IMDb

Böyle Sevmelisin

Acıları kurutmalısın,yüreğindeki sayfalarda.
Umut olmalı,heyecan olmalı kahverengi gözlerinde
Hüzünlerden kederlerden uzak olmalısın
Hayat bulmalısın ,huzur dolmalısın
İşte yaşamak bu,nefes almak bu demelisin
Gözlerimi düşündükce daha fazla sevmelisin
Bende seni senin gibi öyle sevmeliyim.
Korktuğumda sıkıca sarılabilmeliyim sana,
Üşüdüğümde soğuktan titrediğimde
Sen ısıtmalısın beni yüreğinle
Çocuklaşıp ağladığımda okşamalısın saçlarımı,
Tesellim olmalısın tesellin olmalıyım.
Yüreğinde merhamet düşüncelerinde vicdan olmalı,
Bütün güzelliklere kalbinde yer açmalısın.
Düşenlerin dostu,gülenlerin huzuru
Ağlayan herkesin umudu olmalısın.
Yağmurlar gibi yağmalısın,bir adım gelene,
Şimşekler gibi çakmalısın,karanlıkta gezene
Güneş gibi doğmalısın,garibanın gönlüne,
Yıldırım gibi düşmelisin,zalimlerin üzerine
Sen hep böyle olmalısın.
Ben seni sevdiğimden gurur duymalıyım
Acılara gülümseyebilmelisin
Hayat denizinden attığın her oltaya
Gülücükler takılmalı,umutlar yakalamalısın,
Umutların bugün doğmuş bebek gibi olmalı
Geçen her zaman büyütmeli onları
Bazen küçük bir tebessümün yaşatmalı beni
Bazenda koca bir yürekten akan sevgin.
Sevdamız sınırsız ve ölümsüz olmalı
Biz toprak olsak da sevgimiz dillerde dolaşmalı.
Ne varsa hayata dair paylaşmalısın benimle
Acılarını,sevinçlerini ve de korkularını bilmeliyim.
Gözyaşlarımızı gizlemeden ağlayabilmeliyiz,
Sevinçlerimizi paylaşıp gülebilmeliyiz,
Korkularını anlatmalısın hiç çekinmeden
Korktuğunda hiç kimselerin bilmediği sığınağın olmalıyım.
Korkuları birlikte yenmeliyiz.
Sevmediklerini söyleyebilmelisin bana, bende sana
İçimde olmalısın yanımda yoksan bile
Hissetmeliyim varlığını fizanda olsan yinede
Tutkunsam,yanıksam sevdalıysam sana
Bedeli ölüm olmamalı, yaşatmalı beni
Senin vazgeçilmezin ben olmalıyım
Sende benim vazgeçilmezim olmalısın
Paylaşmak istemediğin tek varlık ben olmalıyım
Sen paylaşılmazım olmalısın
Beni herşeyimle kabullenmelisin ben buyum,böyleyim diyebilmeliyim korkusuzca
Hüzünlendiğimde huzur bulduğum kucak,
Mutluluğumda sarıldığım beden olmalısın.
Bütün şarkılarım sana hitap etmeli
İç çekmelerimin nedeni
Şiirlerimin ilhamı
Bütün sohbetlerimin konusu sen olmalısın.
Bir anda dört mevsimi yaşatmalısın bana.
Sevginle kış ortasında baharı getirmelisin,
Beni düşündüğünde güneş doğmalı şehre
Bir daha asla batmamalı.
Bedenimdeki bütün hücrelerimde sen olmalısın.
Damarlarımda sen dolaşmalısın,
Damarlarında dolaşmalıyım kan yerine
Hücrelerinde hissetmelisin beni bende seni
Canım olmalısın sen yaşatmalısın beni
Canın olmalıyım ben yaşatmalıyım seni.
Sen ve ben olmamalı Türkçe'de ve diğer dillerde,
Biz olmalıyız yalnızca biz
Tek yürek, tek beden,tek can olmalıyız.
Ben beni, sende yaşamalıyım
Sende seni,bende yaşamalısın.
Masallar anlatmalısın aşka dair,
Sevdalar işlemelisin yüreğinle yüreğime
Ayrılık kelimesi geçmemeli sözlerinde
Sen saçlarımı okşarken yanımdayken bile,
Yüreğimdeki denizlerden,hasret şiirleri haykırmalıyım
Bütün çılgın dalgalar,fısıldamalı kulağına
Kahverengi gözlerin yaşamamın tek nedeni olmalı
Saçların rüzgar olup gözyaşlarımı kurutmalı
Uzaklarda da olsak düşünmemeliyiz mesafelerle ayları
Zaman kavramı olmamalı içimizde
Sevgimiz büyümeli sığmamalı yüreğimize
Taşmalıyız ırmaklar gibi
Coşmalıyız ilkbaharda dereler gibi
Çöllerde vaha olmalıyız
Bozkırlar sevgimizle yeşile dönmeli
Gözlerin karanlıkta ışığım olmalı
Sözlerin bilinmezliklere uçurmalı
Bulmacaların olmalıyım
Beni sen çözmelisin
İpuçların olmalıyım ki,rahatlayabilesin
Benim olmalısın benimsin diyebilmeliyim.
Senin olmalıyım,benimsin diyebilmelisin.
Bütün duyguların bende yoğunlaşmalı
Seviyorsan tek sevdiğin ben olmalıyım
Kızabilmelisin bana bağırıp çağırabilmelisin
Küsebilmelisin bana, arasıra çekip gitmelisin.
Geri bana gelebilmelisin
Yenebilmelisin gururunu
Sevdiğini defalarca söylemelisin
Nefretini bütün açıklığıyla haykırmalısın
Sitem etmelisin edebilmelisin bana
Öfkeni yenebilmek için tokat bile atabilmelisin
Seni herhalinle sevebilmeliyim.
Kölemdir diye tanıtsanda dostlarına
Başım dik ve gururla evet kölenim diyebilmeliyim
Eziyet etsen de bana, ben seni sevdiğimi söyleyebilmeliyim.
Bir damla suyu bir parça ekmeği
Oturup katıksız yemeliyim senle
Kimseler bilmemeli açlığımızı bile
Sana ve bana ait ne varsa paylaşmalıyız senle
Verdiklerinle değil yalın halinle de
Sevmeliyim hissetmeliyim seni.
Düşüncelerinde yalnız ben olmalıyım
Hayalimle yüreğini ben süslemeliyim.
Gözlerindeki aşk kıvılcımıyla yalnız ben yanmalıyım.
Ve de benim ateşimle sen yanmalısın
Yüreğinle sarmalı,gözlerinle ısıtmalısın
Tenime her dokunuşunda ben inlemeliyim
Sen hiç tatmadığın kadar haz almalısın
Ve hiç bir zaman doymamalısın bana
Bende sana doymamalıyım
İhanetlerini aldatmalarını bilmeliyim
Açıkca söylemelisin bana
Bugün A şahsi ile seviştim diyebilmelisin
Fakat o an hayalinde ben olmalıyım
Öptüğün o tenin kokusunda hissetmelisin beni
Bedenine sahip olmalı o her kimse
Yüreğin ve de aldığın haz bana ait olmalı
Senleyken korkmamalıyım ölümden bile
Senin gibi mert senin gibi erkek olmalıyım
Yiğitliğin destanını öğretmelisin bana
Sonra cahilliğimi yüzüme vurmamalısın
Git dediğinde surat asmadan gitmeliyim
Kal dediğinde ateşinle daha çok yanmalıyım.
Allah'tan sonra taptığım tek varlığım olmalısın
Yüreğimden gelen sesle erkeğimsin diyebilmeliyim
Böyle sevmelisin beni,ben de seni
Senin ruhun bende olmalı
Benim ruhum sende
Sen öldüğünde bende yaşamamalıyım
İşte bitanem böyle sevmelisin beni bende seni
Kabülümsün,
Vazgeçilmezlerinle,
Olmazsa olmazlarınla,
Ben de senin kabulünsem,
Hazırım...
Hazırım seninle sevda yolunda her zorlukla savaşmaya…..

Asuman Durbin

15 Haziran 2009 Pazartesi

Eczanedeki Mahcup Genç

Bodrum'da bir eczaneye giren yakışıklı gencin ürkek halini gören eczacı kadın;
"Beyefendi ben bir sağlık mensubuyum, her türlü sorununuzu bana anlatabilirsiniz, sıkılmayın lütfen" demiş.
Bunun üzerine genç adam sıkıla sıkıla anlatmaya başlamış;
"Pazartesi günü kız arkadaşımla buraya tatile geldik. O gün akşama kadar 3 defa birlikte olduk. Salı günü 5 defa yaptık bu işi" demiş kızararak ve devam etmiş "Bugün çarşamba, öğlen oldu, 5 defa da bugün."
"Pekiyi?" demiş eczacı gözleri büyüyerek...
Genç adam devam etmiş: "Bu durumda bana ne verirsiniz?"
Eczacı kadın saçlarını şöyle bir geriye atıp, genç adamın gözlerinin içine bakarak:
"Yemen içmen benden, ayda 3000 TL veririm" demiş.

Kocam Yok

İki kadın sabah kahvesi içerken, "benim kocamın dağınıklığını sana anlatamam..." demiş birincisi, "Aldığı hiçbir şeyi yerine koymaz, her dakika peşinde koşup yayıntılarını toplarım."
İkinci kadın "beni örnek alsaydın" demiş."Evlendiğimiz ilk hafta benimki de aynen anlattığın gibiydi, bana bak dedim, aldığın her tabağı, bardağı işi bitince yıkayıp yerine koyacaksın, tamam mı?"
Birinci kadın sormuş: "İşe yaradı mı bari?"
Diğeri cevaplamış: "Bilemiyorum. O günden sonra onu görmedim!"

Bilgisayar ve Kadınlar

İkisi de elektrik almak ister.
İkisinin de durup dururken niye bozulduğunu anlamazsınız.
İkisi de bozulduğunda hiçbir dediğinizi yapmaz.
İkisi de hassastır, sağı solu belli olmaz.
İkisinin de hafızası güçlüdür, hiçbir şeyi unutmaz.

Çok Erken

TEMEL 18 yaşına gelen oğlunu evlendiriyormuş.
"Çok erken değil mi?" diye soran arkadaşına:
"Şimdi evlensin, sonra aklı paşına celir o zaman da evlentiremem" demiş.

İki Beyin

İdris'e sormuşlar;
"İki adet beyne sahip olan kimdir?"
"Hamile kadın..."

12 Haziran 2009 Cuma

Seni Seviyordum

Sana uzak kentlerden birinde zamanın bir yerinde seni ve senli günleri anımsattı akşam güneşi...
Onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi
İnsan hergün anımsar mı aynı gözleri
Seni seviyordum ve senin haberin yoktu
Saçlarını izliyordum uzaktan, kulağının arkasına düşüşü ve burnun, herkesten başkaydı işte...
Güldüğü zaman yukarıya bakardı;
Yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı...
Ne güzeldiler sen bilmiyordun...
Ben seni seviyordum
Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler
Duvarlara, vitrin camlarına, kaldırımlara çarpıyordu
Geri dönüyordu, çoğalarak
Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum herşeyi, herseyi erteleyişim oluyordun
Kalp ağrısı oluyordun,
Birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun,
Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk,
Dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyorduk ve bazen tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk
Cesurduk...
Ufuk çizgisi maviydi, gün batımı hep turuncu ve kırmızıydı bütün karanfiller...
Ben Seni seviyordum sen bilmiyordun...
Sevinçlerim oluyordun arasıra sen hiç bilmiyordun
Sonra herhangi biri oldun, bütün sevinçlerim bittikten sonra
Yağmurlar yağdı, serin haziran akşamları
Derken bir gün uzaktan gördüm seni...
Saçların bana inat başın herseye meydan okuyarak işte yine aynı
Kalbimi acıttı her zamanki gibi...
Değiştik sanıyordum ve sen yine bilmiyordun
Şimdi bunları anlatsa sana birileri kimbilir yada boşver bilme en iyisi...

İclal Aydın

Sevgili

Ben şu şeyda bülbülün şakıyan sesi olsam
Buram buram kokan avuçlarına dolsam
Parmakların ucunda sevgi olup kök salsam
Sonsuza kadar kalsam bıkar mısın sevgili?

İzin verirsen bana düşlerine gireyim
Sevdamın hakkı olan hayalleri dereyim
Yeşilleri süsleyip illerine varayım
Dönüp bir kez yüzüme bakar mısın sevgili?

İpekten kanatlarım incinecek korkarım
Yol ırak, dağlar sapak kaybolursam ürkerim
Yüzün gülmezse bana yüreğimi burkarım
Sevgi ile karşıma çıkar mısın sevgili?

Ruhsatsız bir sevdayı dize dize sözlerim
Sığmıyor yüreğime yarınlara gizlerim
Söyle revaysa bana daha da çok özlerim
Sevgi er meydanıdır yıkar mısın sevgili?

Şahı oldun ömrümün, herkes kalbimin yadı
Gam yemem yaşadım ya sevginle ben miladı
Varsın gülsün el alem geçmesem de sıratı
Mahşerine beni de çeker misin sevgili?

Arının peteğinde bal olamadım ama
Dünyana girdim diye acı veririm sanma
Delik deşik yüreğim tutmuyor artık yama
Son kurşunu da bana sıkar mısın sevgili?

Hercai çiçeklerin kokusu ellerinde
Hicazkar şarkıların nağmesi dillerinde
Bir avuç buse olsam özlemin çöllerinde
Vuslatın ateşini yakar mısın sevgili?

Sevil Nizamoğulları

Seni Özlemenin Kitabını Yazabilirim

Seni özlemenin
Ne demek olduğunu sor bana,
Yetmişiki dilde anlatabilirim
Kitabını yazabilirim sayfalarca.
Yalnızlığın rezilliğini
Kokuşmuşluğunu
Ve çıplaklığını da.
Ama hiç kimse
Kavuşmanın güzelliğini
Sormasın bana anlatamam.
Ben sana hiç kavuşmadım ki!

Bilmiyorum
Dudakların nasıldır.
Sıcak mı ateş topu kadar,
Yoksa soğuk mu
Buza kesmiş bir bardak su gibi?
Kıvrımlarına,
Kırmızı karanfiller mi tutunmuş,
Küle gizlenmiş kor mu var?
Tenime değdiğinde dudakların
Cemre mi düşer bedenime,
Mızrap değen bir saz teli gibi
Titrer mi yüreğim bilmiyorum.
Ben hiç dudaklarına dokunmadım ki!

Bir kadını sardığında kolların,
Ürkek ceylânlar
Nasıl kurtulur tuzağından?
Dolu yemiş yaprak gibi
Nasıl titrer bir yürek?
Ellerin nasıl okşar bir bedeni,
Goncalar
Nasıl güle döner sıcaklığınla
Bilmiyorum.
Hiç sana sarılıp yatmadım ki!

Kısacası:
Tatmadım kavuşmayı anlatamam.
Ama,
Seni özlemenin kitabını yazabilirim.
Anlatabilirim daldaki kuşa
Topraktaki solucana.
Yokluğunda yıllardır
Özlemine dayanmayı öğrendim
Yokluğuna katlanmayı
Aşağılık avunmayı öğrendim nasılsa
Ustası oldum beklemenin
Tükenmek pahasına.

Ama hiç kimse kavuşmayı,
İki derenin birbirine karışıp
Sarmaş dolaş aktığı yatağın yorgunluğunu
Sormasın bana anlatamam.
Çünkü senle ben,
Ayrı kaynaktan doğmuş
Sularında hasretleri taşıyan
Başka denizlere koşan iki ırmağız.
Birbirimize uzak topraklarda tüketirken yılları
Aynamızda ayrı gökleri yansıtırız.
İşte onun için
İki dere nasıl karışır birbirine
Nasıl sığar iki nehir bir yatağa bilmiyorum.
Seninle
Hiç aynı yatakta coşmadım ki!

Sen bana yalnızca
Ve sadece
Kahpe sensizliği sor
Rezil beklemeyi özlemeyi sor.
Tanrı şahidimdir
Kurda kuşa
Dağa taşa bile anlatabilirim.
Demem o ki uzaktaki yakınım:
Vuslatlara yabancıyım,
Ama,
Senin özleminin kitabını yazabilirim.

Kâmuran Esen

Bak Sana Ne Getirdim

Bak sana ne getirdim
Bahçelerden baharı
Çocukların aydınlık yüzündeki
Gülüşü getirdim.
Kır çiçekleri topladım
Ayak değmemiş tepelerden.
Katıp sevgimi yanına,
Boynu bükük dağ menekşesinin
Kokusunu getirdim.

Bak sana ne getirdim:
Ucu yanık bir yürek,
El değmemiş bir beden
Sevdası buram buram tüten uzaklarda
Sadakatı dağlardan yüce bir kadının
Tutkusunu getirdim.
Her sınırı sana komşu,
Her ırmağı sana akan,
Her ülkesi sen olan bir dünyanın
Atlasını getirdim.

Bak sana ne getirdim:
Avuçlarımda bir tutam aydınlık,
Azığı umut dolu bir bohça,
Bedenini taşımaktan yorulmuş
Bir çift ayak getirdim.
Tuzunu getirdim ocakta kaynayan yemeğinin,
Yıldızlara arkadaş uykusuz gecelerin
Uykusunu getirdim.
Sana,
Yokluğunun susuzluğunu,
Gönlümün yoksulluğunu getirdim.

Kâmuran Esen

Keşkek

Keşkekli Kebap

Kepekli Üsküp Kurabiyesi

10 Haziran 2009 Çarşamba

Uyanık Kayserili

Birgün Kayserili kör fakir ve çocuğu olmayan bir adam yolda yürürken karşısına cin çıkar. Cin adamı korkutmaya çalışır malum Kayserili onu görmediği için yoluna aynen devam eder. Cin duruma şaşırır ve adamın yanına gelir:" Ben cinim sen benden korkmadın mı?" der adam: "yooo neden korkayım" der. Cin:" peki benden korkmadığın için sana bir dilek hakkı veriyorum, söyle dileğin nedir? Adam düşünür para istesem gözüm görmüyor, göz istesem param yok, çocuk istesem nasıl bakarım der, ve öyle bir istekte bulunur ki üç dileği aynı anda gerçek olur. "Oğlumun gözlerimin önünde, paralarını saymasını istiyorum der..!!!!"

9 Haziran 2009 Salı

Vasiyet

Dul kadın arkadaşlarına anlatır:
"Kocam bana 3 zarf bıraktı. Birincisinde 1.000 Euro vardı."
"Ne için?" sordu birisi.
"Zarfın üstünde mezar çiçekleri için yazıyordu. İkinci zarfta da 2.000 Euro vardı."
"O ne içindi?"
"Bu zarfın üstünde güzel bir tabut için yazıyordu."
"Eşin iyi düşünmüş. Peki 3'üncü zarfta ne vardı?"
"Onda 10.000 Euro vardı ve zarfın üstünde güzel bir taş için yazıyordu."
Parmağındaki yüzüğü gösterip: "Çok güzel di mi?" der...

7 Haziran 2009 Pazar

Yoksa?

Yıllar sonra öder gibi ahtımı,
Aydınlatıverdin, kara bahtımı,
Sana tahsis etmiş, gönül tahtımı,
Ben seni kendime, Sultan bilmiştim…

Hani ne bir tutku, ne de hevestim,
Hani candım senin için, nefestim,
İçini ürperten, titreten sestim,
Sevgimi gönlünden, kovdun mu yoksa? ..

Çok önce söylenmiş, çok önce denmiş,
Âşığın Kâbesi, sevdiği yönmüş,
Öyle bir sevmiş ki, deliye dönmüş,
Kendimi yoluna, kurban bilmiştim…

Hani ne bir tutku, ne de hevestim,
Hani candım senin için, nefestim,
İçini ürperten, titreten sestim,
Sevgimi gönlünden, kovdun mu yoksa? ..

Eşit olmadı hiç günüm günüme,
Sığmadı sayende içim içime,
Sen getirdin beni, sen bu biçime,
Ben aşkı Tanrı’dan, ferman bilmiştim…

Hani ne bir tutku, ne de hevestim,
Hani candım senin için, nefestim,
İçini ürperten, titreten sestim,
Sevgimi gönlünden, kovdun mu yoksa? ..

Mümtaz Beğen

6 Haziran 2009 Cumartesi

Aşk Uğruna

Fred Cavaye’nin yönettiği ve Vincent Lindon, Diane Kruger, Lancelot Roch ile Olivier Marchal’ın oynadığı Aşk Uğruna (Pour Elle - Anything For Her), 05 Haziran 2009’da Tiglon Film dağıtımıyla Filma Ltd. tarafından vizyona çıkarıldı.

Lisa ve Julien’in mutlu bir evlilikleri vardır ve oğullarıyla birlikte sakin bir hayat yaşamaktadırlar. Fakat Lisa bir sabah cinayet iddiasıyla polis tarafından tutuklanır ve 20 yıl hapis cezasına mahkûm edilir. Karısının suçsuz olduğuna inanan ve onu bu durumdan kurtarmak için elinden gelen herşeyi yapmaya karar veren Julien çılgın bir plân hazırlar.

Basın Bülteni

Fotoğraflar

Web Sitesi

Fragman

IMDb

Afrodit Soslu Tavuk Salatası

Arabaşı Çorbası

Analı Kızlı

5 Haziran 2009 Cuma

En Güzel Rüya Sensin

Ey gönlümün uçurumuna seher
gül ve rüzgar dokuyan uçarı kız
ey nazlı çiçek, narin kelebek,
vahşi menekşem.
ey büyülü dağım
gökkuşağım
bir ömür tırmanıp ulaşamadığım…
bakışın yağmur senin,
gözlerin deniz, ellerin gül,
saçların meltem
ah! ki, başımı döndürürsün her dem
seni sevmek bir masal
en güzel masal sensin

ey ormanların uğultusu
baharın buğusu
dağların kokusu
sevgimin soluğu
ey yanan yüreğime en mübarek su
gözlerin denizin üzerinde ayışığı
gözlerin gözlerimde ateş,
dudağımda gül, ömrüme can
gönlüme canan
gözlerin geceye söylenmiş şarkı
seni sevmek bir rüya
en güzel rüya sensin

senki, sularda nilüferim
bergüzarım, zülfüyarim
en kutsal yerimsin
gökkuşağı olur şiir kokarsın
güneş olur tenimi ısıtırsın
rüzgar olur, bahar olur, aşk olur
hayat olur, deniz olur, dalga olur
öldürürsün beni edan ile
üstüme üstüme gelirsin her gece
başımı döndürürsün...

ey yüreğime mühür,ölümsüzlüğün adı
ey baharın neşesi, dağların moru
gönlümün menekşesi, sevdanın onuru
seni koklanmamış bir kır çiçeği gibi sevdim
seni yazdığım bütün sayfalar hasret kokuyor
sevgi dokuyor gönül defterime her mısra
seni özlemek bir şiir
en güzel şiir sensin

ey sabahların umut tazeliği
gecelerimin bitmez hayali
yüreğime alıyorum seni
gözlerime, dudaklarıma,
tenime sarıyorum.
mutluluk ağacımda
sevinç çiçeği oluyorsun
durmadan yürüyorsun gönül ülkeme
canıma can, kalbime canan oluyorsun
duygularım seni sevince böyle güzel
tenim hasretinle sıcak böyle
seni sevmek bir sevda
en güzel sevda sensin



Nuri Can

Seni Sevmek

Bir yağmur sanmıştım seni sevmeyi,
Sağanak bir sevdada ıslanmıştım bile bile
Seni sevmek öyle güzeldi ki,
Nerden bilirdim kapılacağımı sele?

Bir rüzgar sanmıştım seni sevmeyi,
Kanatlanıp uçacaktım bulutlarda.
Öylesine sevmiştim ki seni,
Nerden bilirdim savrulacağımı fırtınada?

Bir okyanus sanmıştım seni sevmeyi,
Hiç düşünmeden atmıştım kendimi
Öyle güzeldi ki seni sevmek,
Nerden bilirdim vurgun yiyeceğimi?

Sedat Büyük

Bir Sensizlik Hikayesi

Gecenin bir vakti,
Saat önemsiz,
Yalnız değilim,
Yalnızlığımı ağırlıyorum.
Elimde bir kadeh yıllanmış
Tadı yok sensiz.
Öylesine değil,
Sensizliğe içiyorum.

Vedanın damlaları var hasretin kadehinde
Son bakışların nöbet tutuyor gözlerimde
Ve elinin sıcaklığı hala ellerimde
İşte, bunları anı yapmışım kendime.

Hüzün yağmurları yağıyor şimdi sevdamın üstüne
Bir mum yaktım,
Ayyaş alevi sendeliyor bakışlarımda.
Serseri rüzgarlar esiyor aşkımın köşesinde
Korkak korkularım biçare,
Titriyor avuçlarımda.

Teselli olmuyor yıkılmış yüreğim
Gözyaşım sel oldu, dinmiyor
Elimde susturamadığım zalim kalemim,
Sanki bana inat, sensizliği yazıyor.

Vakit öldürüyor zaman,
Geçmiyor derbeder saatler
Ah diyorum bir gelsen,
Bir anda şafak söker.
Bitmiyor özlemim,
sensizlik kördüğüm.
Şimdi sen,
ne dünümsün,
ne yarınım,
ne de bugünüm,
Bu yüzden kendime dargınım,
Hayata küskünüm.

Ben bu gece, bir garip haldeyim
Bir virgül koydum hayata,
Seni düşünmekteyim.
Es verdim şarkılara,
Seni dinlemekteyim.
Kapadım gözlerimi,
Seni dilemekteyim.

Sensizliğin sarhoşuyum bu gece,
Hasret denen uykudayım.
Dilime dolanmış iki hece,
Adını sayıklamaktayım.

Matem havasında yüreğim,
Siyahlara bürünmüş.
Sana mecbur bedenim,
Sensizlikten üşümüş.

Gözlerim hep kapıda,
Geleceksin diye sen.
Ben hala bekliyorum umutla,
Onca umutsuzluğun sıyrılarak içinden.

Hayalin avutmuyor artık beni,
Şarkılar sensizliği yüzüme vuruyor.
Ben yaşarken böyle sensizliği,
Çaresizlik karşımda,
Halime gülüyor.

Anlatılmaz duygulardayım bu gece,
Yaşıyorum sensizliği.
Belki, sen de uzaklarda bir yerde
Uykusuzsun, gecenin bir vakti,
Sarhoşusun yalnızlığın,
Benim gibi...

Sedat Büyük

Bana Yasaksın

Mesafeler engel olmuş aşklara,
Ay güneşe, sen de bana uzaksın.
Şarkılar günahmış bu dudaklara,
Gül bülbüle sen de bana yasaksın.

Bahar çiçek açar hazan soldurur,
Rüzgar hoyrat eser yapraklar kurur,
Yanan sineleri yağmur doldurur,
Güz bahara sen de bana yasaksın.

Bir garip aşktır bu dillerimizde,
Sevdadır savrulan küllerimizde,
Ümit çırpınsa da ellerimizde,
Dün yarına sen de bana yasaksın.

Bir gün gözlerinde tutulur güneş,
Bir tufan kopar ki kıyamete eş,
Unutulur ana, baba ve kardeş...
Gün geceye sen de bana yasaksın.

Ateşin gönlünde bir su damlası...
Bir temas besteler en büyük yası.
Bir alev, bir damla… Ölüm sonrası...
Su ateşe, sen de bana yasaksın.

Sedat Büyük

Adımı Sakın Unutma!

Hava kararıyor artık
Gece biliyor yokluğunu
Dün de yoktun bende zaten
Galiba artık dünde yaşamayı bıraktık

Sessiz geliyor yanlızlık
Çıtı çıkmıyor soğuğun
Aramızdan bi yol çizdi hepsi
Ayrı kalsın istediler ama
Biz onları yolun ardında bıraktık

Seni bildim kendimi bilmeden
Daha yeni aldılar aklımı
Sana uçurmuşlar benden habersiz
Hadi al onu da yanına gel
Kaderde yazılı olsun sevda
Ben kederle küskünüm nasılsa
Sende kavga et olsun bitsin işte
İnan hasret yok bu gidişte
Dedim ya ben varım
Ben sendeyim sendeki kadarım

Bu yol uzun
Bu yol kıraç ağaçsız
Tutunacak bir fidan ektim amma
Yokluğunda o da kalacak yapraksız
Hadi gel
Ben burdayım
Adın saklı aklımda
Adımı sakın unutma

Ali Akar