28 Aralık 2010 Salı

Âb-ı Hayat

Süzülüyor ufukta günün son ışıkları,
Gurubun sükûneti sarıyor âşıkları.

Bir martı ıslığıyla donmuş zaman akıyor,
Eller kelepçelenmiş, yürek volkan, yakıyor.

Kıyıya çarpıp duran dalgalar köpürmekte,
Meltem esintisiyle kâküller öpülmekte.

Sokulmuş birbirine fısıldaşır tekneler,
Hayat okyanusundan anlatır neler neler.

Kumsaldaki izlerde sevgililer sır arar,
Hülyalı gelecekte derin düşlere dalar.

Bir çift güvercin kalbi heyecanla gerilir,
Aşktaki musikiyi besteleyenler bilir.

Saçlarını rüzgara salıveren serinlik,
Bulut dolu gözlerde sevgideki derinlik.

Dudaklardan dökülür sevgi soluklu sözler,
Tüllenen ufuklarda gönüller Ay’ı gözler.

Mehtap yıldızlarıyla açılır perde perde,
Bu büyülü güzellik söyleyin başka nerde?

Karanlığın koynunda tenlere çiğ yağacak,
Şafağın ışıkları âşıkları boğacak.

Ey sevgili! Sevgili, hayatın sırrı budur,
Âb-ı hayat dediğin sırlı, sihirli, sudur.

Ahmet Beyoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder