15 Ocak 2012 Pazar

Karıma Mektup

Bir tanem!
Son mektubunda:
"Başım sızlıyor
yüreğim sersem!"
diyorsun.
"Seni asarlarsa
seni kaybedersem"
diyorsun
"yaşayamam!"

Yaşarsın karıcığım
kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgarda;
yaşarsın kalbimin kızıl saçlı bacısı
en fazla bir yıl sürer
yirminci asırlarda
ölüm acısı.
Ölüm
bir ipte sallanan bir ölü.
Bu ölüme bir türlü
razı olmuyor gönlüm.
Fakat
emin ol ki sevgili
zavallı bir çingenenin
kıllı siyah bir örümceğe benzeyen eli
geçirecekse eğer
ipi boğazıma
mavi gözlerimde korkuyu görmek için
boşuna bakacaklar
Nazım’a!

Ben
alacakaranlığında son sabahımın
dostlarımı ve seni göreceğim
ve yalnız
yarım kalmış bir şarkının acısını
toprağa götüreceğim...
Karım benim!
İyi yürekli
altın renkli
gözleri baldan tatlı arım benim;
ne diye yazdım sana
istendiğini idamımın
daha dava ilk adımında
ve bir şalgam gibi koparmıyorlar
kellesini adamın.
Haydi bunlara boş ver.
Bunlar uzak bir ihtimal!
Paran varsa eğer
bana fanila bir don al
tuttu bacağımın siyatik ağrısı.
Ve unutma ki
daima iyi şeyler düşünmeli
bir mahpusun karısı.

Nazım Hikmet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder