2 Aralık 2009 Çarşamba

Karanlığın Gözleri

Şimdi yoksun,
Dilediğim gibi düşünebilirim seni.
Tutar ellerini öpebilirim uzun uzun,
Kimseler ayıplayamaz beni,
Yokluğunda seni ne kadar sevdiğimi anlayamazlar...
İşte gözlerin,
İşte dudakların,
Senin olan ne varsa karşımda duruyor.
Ayaklarını dilediğim yere götürebiliyorum artık,
Sevdiğim şarkıları söyletebiliyorum dudaklarına.
Ve hoyrat ellerimle seni,
Her gün biraz daha güzelleştiriyorum...

Bütün resimler sana benziyor, hayret.
Bütün aynalarda sen varsın,
Nereye gitsem peşimden geliyorsun.
Şimdi sigarasın dudaklarımda,
Biraz sonra beyaz bir kağıt
Ve içtiğim bir yudum su daha sonra...

Kimse yokluğunda ilahlaşmadı bu kadar.
Saçların böyle daha güzel,
Sen daha da güzelsin,
Her şey daha güzel.
Ne var ki, ayrılığın adı kötüye çıkmış,
Yoksa bin yıl daha yaşamak isterdim.
Ve seni bin yıl daha,
Ayrılıklar içinde sevmek isterdim...

Nihayetinde ben de bir insanım.
Umutsuzluğa düştüğüm anlar oluyor,
O zaman kurşun gibi bir korku saplanıyor kalbime.
Katran gibi bir yalnızlıktır sarıyor içimi,
Yalnızlığımdan utanıyorum...
Beni sevmesen ölürdüm,
Beni sevmesen bir çakıl taşıydım şimdi.
Beni sevmesen bir duvar gibi sağırdım,
Kördüm bir ot kadar.
Ölümden acıydım,
Ölümden beterdim...

Aşktı o; değiştiren tüm gecelerimi,
Aşktı o; beni durup durup yenileyen.
Oydu duygulu yapan hoyrat ellerimi,
Oydu doludizgin gidişime dur diyen.
Bir bıçağın keskin yüzünde kan lekesiydim,
Aşktı yine beni yıkayan, arıtan su.
Böyle ak pak olacağımı bilir miydim,
İçimde açmasaydı o sevmek duygusu.
Ben bir tutsağım şimdi sevgiye gönüllü,
Çözmeyin ellerimi, zincirlerim kalsın.
Görsün prangalarım o doğacak günü
Ve bu dünyaya aşk dolu şiirleri kalsın...

Seninle her yerde güzel, her zaman yeni,
İstemem sensiz hatırlamasınlar beni...
Belki karşımda değilsin, yanılıyorum.
Bu gözler senin gözlerin değil,
Aldatıyorlar beni...
Karanlığın gözleri olmalı bunlar;
Bana böylesine keder veren,
Gülmeyi, yaşamayı haram eden bir
Karanlığın gözleri olmalı...
Öyleyse sen hiçbir yerde yoksun,
Sana hiçbir zaman yaklaşamayacağım.
Yalan bu geçici sevinç,
Bu nur, bu ışık,
Bu karanlığın ortasında yanan alev gözler,
Bu bir kadeh gibi aydınlık...

Hayır, istemiyorum sensiz aydınlıkları da,
Ben sadece kendimi kandırıyorum.
Ne günler çekiliyor sensiz, ne geceler.
Günler geçmiyor,
Geceler ise uykusuz, yalnız, sensiz...
Sen istediğin kadar varlığın ta kendisi ol hayallerimde,
Ölümsüz bir aşkın ta kendisi;
Ben günden güne yok olmaktayım hasretlerde.
Bütün ışıkları kaldırıp attım bir yana, anlıyor musun?
Gökyüzü güneş olsa, sensiz karanlıktayım.
Tek ışıltı:
Karanlığın gözleri...

Ümit Yaşar Oğuzcan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder