14 Temmuz 2010 Çarşamba

Farkında mısın?

Farkında mısın?
Bize ait cümleler kurmaktan,
Ne kadar da aciz kaldık son günlerde,
Bırak seni seviyorum demeyi,
Bir günaydını bile çok görür olduk birbirimize,
Tükenen tükenen sevgimiz mi?
Yoks ,yoksa dilimiz mi varmıyor?
Ne sen bana iyi misin diyorsun,
Ne ben sana bir günaydın,
Bıçak açmıyor ağzımızı farkında mısın?
Yavan kelimelere başvurmamız sebepsiz değil,
Saçlarını bile taramıyorsun eskisi gibi,
Benimse içimden gelmiyor traş olmak,
Eskiden daha zili çalmadan açardın kapıyı,
Kokunu ta aşağılardan duydum derdin
Özledim derdin
Kısar gözlerini ya sen ya sen derdin
Öylece sarılıp kalırdık kapı eşiğinde,
Offf,
Kaç gecedir koltuğun bir kenarında uyuyup kalıyorum,
Romatizmalarım öyle arttı ki üstelik,
Adeta kar yağıyor geceleri sol omuzuma,
Sana ilaçlarımın yerini korkudan soramıyorum,
Ya cevap vermezsen,
Ya git kendin al dersen
Korkuyorum işte,sevginin tükendiğini bilmekten korkuyorum.
Dün ilk defa kahvaltı etmişsin beni kaldırmadan,
İlk defa çayı dün soğuk ve şekersiz içtim,
Kaç zamandır adımla seslenmiyorsun bana,
Adım ürkütüyor seni,
Sen ayrı odadan kalkıyorsun,
Ben ta uçtaki odadan,
Bir suçlu gibi öne eğip başımızı,
Öyle geçiyoruz birbirimizin yanından.

Yok yok bu böyle olmayacak,
Ya sen aç kıza telefon ya ben,
Yok bu böyle olmayacak,
İstersen oğlanları sen ara seni onlar daha bir severler,
Kısaca ya ben gideceğim ya sen,
Belki de bir zaman ayrı kalırsak,
Kimbilir belki de özleriz birbirimizi,
Bu günleri hiç düşünmeden,
O hoyrat o pervasızca harcadığımız,
Aşkımıza nasıl muhtacım nasıl bilemezsin,
Olsun bir müddet yemeği dışarda yerim,
İlaçlarımı masanın üstüne geceden dizerim,
Parmağıma ip bağlarım falan,
Ya da istersen ben gideyim,
De nereye?
Of offf,
Galiba yaşlanmamalı insan yoksa suç erkek olmakta mı?
Ne yaparım bir başıma,
Yok yok sen git kıza istersen.
Bir tabloyu meydana getiren iki unsur gibiyiz,
Senin vurdumduymazlığını benim aksiliğim tamamlıyor,
Dün o filmi seyrederken ağladığını gördüm,
Sanma ki fark etmedim,
Sanki ikimizin son dönemi,
Ne kadar açığa vursak da öfkemizi,
Gem vuramamasakta alışkanlıklarımıza,
Demek ki bazı şeylerin çok geç anlaşılıyormuş önemi,
Bir ara gözüm takıldı saçlarına karışmış aklara,
Benimse kış çoktan oturmuştu şakaklara,
Hatırlar mısın?
İlk yemeğe çıktığımız günü,
Nasıl da elim ayağıma dolaşmıştı hani,
Hatırlar mısın?
Bu berbat halime bimecal kalırcasına güldüğünü?
Şimdi ise bak yüreğimiz bimecal,
Dağbaşı yalnızlıklarına mahkum ettik birbirimizi,
Ne zaman biter bu suskunluğumuz bilmem
Ya bir ölüm anı çığlığıyla,
Sahi sahi ben ölürsem ağlar mısın?
Bana bana hiç sorma düşünmek bile acıtıyor içimi,
Camkesiği ağrılara gark oluyorum,
Hem benim bildiğim galiba,
Galiba önce erkekler ölür
O zaman da sen sen kalcaksın yapayalnız,
Ne yapar ne edersin bu koca şehirde?
Kim getirir her sabah o çok sevdiğin fırın ekmeğini,
Kim sular bahçeyi,kim budar yediverenlerini
Ve kim koyar sen daha uyanmadan,
Yastığına en güzel gülleri?
Zor değil mi?
Yaşamın en zor tarafı işte,
Kolay değil alışkanlıklardan bir an için vazgeçmek,
Zaten zaten benim tek alışkanlığım da sensin,
Yok yok senden vazgeçemem,
Zaten benim bildiğim;ilk erkekler özür diler
Daha bir yakışıyor gibi seni seviyorum demek erkeğe,
Yok yok bu sabah kalkınca,
İlk işim sana sarılıp ve hiç yüksünmeden,
Ve kırılganlığı bir yana atıp,
Seni seviyorum demeliğim
Seni seviyorum,
Seni seviyorum,
Günaydın günaydın günaydın bir tanem.

Mehmet Çetin K

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder