5 Haziran 2009 Cuma

Bir Sensizlik Hikayesi

Gecenin bir vakti,
Saat önemsiz,
Yalnız değilim,
Yalnızlığımı ağırlıyorum.
Elimde bir kadeh yıllanmış
Tadı yok sensiz.
Öylesine değil,
Sensizliğe içiyorum.

Vedanın damlaları var hasretin kadehinde
Son bakışların nöbet tutuyor gözlerimde
Ve elinin sıcaklığı hala ellerimde
İşte, bunları anı yapmışım kendime.

Hüzün yağmurları yağıyor şimdi sevdamın üstüne
Bir mum yaktım,
Ayyaş alevi sendeliyor bakışlarımda.
Serseri rüzgarlar esiyor aşkımın köşesinde
Korkak korkularım biçare,
Titriyor avuçlarımda.

Teselli olmuyor yıkılmış yüreğim
Gözyaşım sel oldu, dinmiyor
Elimde susturamadığım zalim kalemim,
Sanki bana inat, sensizliği yazıyor.

Vakit öldürüyor zaman,
Geçmiyor derbeder saatler
Ah diyorum bir gelsen,
Bir anda şafak söker.
Bitmiyor özlemim,
sensizlik kördüğüm.
Şimdi sen,
ne dünümsün,
ne yarınım,
ne de bugünüm,
Bu yüzden kendime dargınım,
Hayata küskünüm.

Ben bu gece, bir garip haldeyim
Bir virgül koydum hayata,
Seni düşünmekteyim.
Es verdim şarkılara,
Seni dinlemekteyim.
Kapadım gözlerimi,
Seni dilemekteyim.

Sensizliğin sarhoşuyum bu gece,
Hasret denen uykudayım.
Dilime dolanmış iki hece,
Adını sayıklamaktayım.

Matem havasında yüreğim,
Siyahlara bürünmüş.
Sana mecbur bedenim,
Sensizlikten üşümüş.

Gözlerim hep kapıda,
Geleceksin diye sen.
Ben hala bekliyorum umutla,
Onca umutsuzluğun sıyrılarak içinden.

Hayalin avutmuyor artık beni,
Şarkılar sensizliği yüzüme vuruyor.
Ben yaşarken böyle sensizliği,
Çaresizlik karşımda,
Halime gülüyor.

Anlatılmaz duygulardayım bu gece,
Yaşıyorum sensizliği.
Belki, sen de uzaklarda bir yerde
Uykusuzsun, gecenin bir vakti,
Sarhoşusun yalnızlığın,
Benim gibi...

Sedat Büyük

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder